Uzun yıllardır ETV Ekranlarında sizler ile buluşturduğum Yerel Gündem Programına aralarında
Bakanların ve Valilerin de bulunduğu yüzlerce insanı konuk etmiştim.
Edirne’mizde görev yapan ve iz bırakan samimi candan ve hoş görülü Valimiz Dursun Ali Şahin ile
yapmış olduğum program büyük beğeni toplamış ve çok sayıda sorular almıştı.
İşte o programın konu başlıkları ve Valinin açıklamalarını bir kez daha köşemde buluşturmak
istedi.Biraz uzun olacak ama okumaya değer.
HALK SAĞLIĞINI İLGİLENDİREN KONULAR TEK ŞEKER UYGULAMASI
Edirne Valiliğinin geçtiğimiz aylarda başlattığı tek şeker uygulaması tüm Türkiye'ye örmek
oldu. Sağlık Bakanlığı tüm kamu kurumlarda tek şeker uygulaması başlattı.
Kahvehanelerde tek şeker uygulamasını başlattık ve olumlu sonuçlar aldık. Tabi bu
uygulamayı yanlış anlayanlarda oldu. Biz tek şeker verilecek diye kati bir karar almadık, siz tek
şeker verin isteyen olursa ikinci şekeri de verirsiniz dedik. Kahvehanelerde tek şeker uygulamasının
yanında bardakların bulaşık makinelerin da yıkanması gerekiyor. Hijyen için bu konuya son derece
önem veriyoruz.
Aslında bazılarına göre tek şeker uygulaması sevindirici bir durum, bazılarına göre de valilik
her şeyimize karışıyor imajı uyandırdığını da biliyorum. Halkın sağlığını korumak vali olarak
benim görevim, bende vali olarak bu görevi icra etmek ve şekerin aslında bir zehir olduğunu
dikkate alırsak tek şeker uygulamasının sağlık yönünden faydalı olduğuna inanıyorum. Sadece tek
şeker uygulama konusu değil, şekerin ambalajla sunulması ve tek olması, buna ilaveten çay
bardaklarının bulaşık makinasında yıkanarak vatandaşa servis edilmesidir. Halkın sağlığı bizim için
son derece önemli. Sağlık olmadan hiç Bir şey olmaz. Biz bu konu üzerinde hassasiyetle duracağız.
Bundan böyle çay sunumu yapan her yerde ambalajlı tek şekerle servis yapılması sağlanacak, eğer
kişi ilave şeker isterse, ikinci üçüncü şekerini alacak. İkinci bir konuda çay bardaklarının
temizliğidir. Bulaşık makinası ile temizlendiğinde istenildiği gibi temizlik yapılabilmektedir, diğer
yanda leğen içine çay bardaklarını doldurarak üzerine de çamaşır suyu döküp biraz bekletilerek
sonra durulanarak temizlenmesi son derece zararlı. Bu uygulama Kanseri kahvehaneden evine
götüren bir insan durumuna sokmaktadır. Bu vesile ile bulaşık makinaları alınması konusunda da
süre tanıdık.Bir diğer önemli hususta kahvehaneye gelen vatandaşların okuması için, istedikleri iki
yerel gazete ve bir ulusal gazeteyi bulundurmalarını istiyoruz. Bunun uygulamasına başlıyoruz.
CİĞERCİLERDE KULLANILAN YAĞLARIN DENETİMİ
Edirne denince akla önce Selimiye ardından ise Edirne ciğeri geliyor. Ciğerin marka
değerini korumamız gerekiyor. Bunun için ciğer pişirirken kullanılan yağların denetimlerini
sıklaştırıyoruz. Bu halk sağlığı için son derece önem arz ediyor. Tabi bunun yanında ciğer pişirirken
kullanılan yağların atılmaması gerekiyor, bu yağlar biriktirilerek Belediyemizin yağ toplama
araçlarına teslim edilmesi gerekiyor. Denetimlere başladık ve sıkı bir şekilde devam ediyoruz.
Burada amacımız esnafı zor durumda bırakmak değil tabiki, ciğerin marka değerini korumaktır.
Bununla ilgili olarak Edirne'yi tanıtma ve tava ciğeri koruma derneği ile işbirliği yapıyoruz.
DOĞAZ KULLANIMININ YAYGINLAŞMASI GEREKİYOR
Halk sağlığı ve çevreyi koruma, hava kirliğini azaltma konusunda ise doğalgaz kullanımının
yaygınlaşmasını arzu ediyoruz Doğalgaz kullanılmayan şehirlerde hava kirliğinin oldukça yüksek
olduğunu görüyoruz. Edirnemizde doğalgaz kullanımında epey yol almış ancak hala doğalgaza
geçmeyen siteler var. Sadece şehir merkezinde değil ilçelerimizde de doğal gaz kullanımının
yaygılaşmasını istiyoruz. Özellikle Uzunköprü ve Keşan ilçemizin bir an önce doğalgaza geçmesi
lazım.
EDİRNE İÇİN YÜRÜTÜLEN ÖNEMLİ PROJELERDEN PANORAMİK MÜZE
Sırpsındığı savaşının Edirne ve Osmanlı tarihinde çok önemli bir yeri var. 1361 yılında
fethedilen Edirne Sırpsındığı savaşının kazanılması ile ayakta kalmış ve vatan toprağı olarak
kalmıştır. Sırpsındığı zaferi Trakya'yı vatan toprağı yaparken Balkanların kapısını açmıştır. Eğer o
savaşta bir yenilgi olsaydı Edirne'yi kaybederdik, dolayısıyla İstanbul'un fethide söz konusu
olmazdı. Sırpsındığı savaşı Edirne ile Yunanistan sınırı arasındaki bölgede olmuştur. O savaşta
haçlılara karşı ilk Osmanlı galibiyeti elde edilmiştir. Bu zafer hem Edirne'nin durumunu
güçlendirmiş hemde İstanbul'un fethini öne almıştır. Bu nedenle Edirne'de Sırpsındığı savaşının
yaşandığı yerde bir panorama müzesi yapacağız ve o savaşları yeniden canlandıracağız. Bunun için
çalışmalar başladı. O savaşın içinde bulunduğu alan panoramik olarak, görsel olarak sunulacak. Bu
tür müzeleri yapmak lazım, bu tür müzeler insanlara manevi güç veriyor.
TUNCA PROJESİ
Tunca nehri projesi, İl Özel İdaresi, Edirne Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası ve Edirne Ticaret
Borsası'nın ortağı olduğunu 10 milyon TL maliyetli ve 4 milyon 750 bin TL'lik kısmının Trakya
Kalkınma Ajansı tarafından karşılanaccak bir proje. DSİ nin bazı çekinceleri var ve bu konuda
görüşmelerimize devam ediyoruz.
Tunca Nehri Projesi, yaklaşık 12 milyon bütçeli 5 milyonu Kalkınma Ajansı finanse edecek.
7 milyonuda İl Özel İdaresi, Edirne Belediyesi, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası ve eğer ileride
olursa borsamız bu işe katılacak. Bu işin 4 ortağı olacak. Koordinasyonunu TRAKYAKA
sağlayacak. Tunca Nehri bilindiği gibi debisi sabit olmayan bazen kuruyan bazen yükselen debisi
var. Debisini ayarlayıp kanal haline getirip etrafına rekreasyon alanları yapılabilir diye düşünülüyor.
Yaklaşık 2-3 km'lik mesafe var. Nehrin önüne bir bent yapılarak suyun debisini ayarlanacak ve bu
sayede üzerinde gondollar, gemi restoranları olabilir ve yazları su sporları yapılabilir. Nehrin önüne
konulacak set sayesinde küçük bir baraj olacak 500 veya 1.000 kw'lık elektrik üretimi sağlanacak.
Üretilen elektrik TREDAŞ'a satılacak.
Projenin fizibilete çalışmaları bitmek üzere, önümüzdeki yıl nasip olursa projeye
başlayacağız ve yaklaşık 18 ayda bitireceğiz. Yaklaşık 2 yıl içinde bu projeyi Edirne'ye ve
Edirnelilere armağan etmek istiyoruz. Yapılması planlanan bu yatırımlar uzun yıllar kullanılacak
yatırımlar. Bunların hepsi mühendis mimar arkadaşlarla konuşuldu. O kanal dizaynını yaparken
nehrin debisi ona göre ayarlanacak. Sıkıntı ve felaketler durumunda müdahale edilebilecek noktada
olacak. Her kurum ortak olsun istiyoruz ki bu projeye sahip çıkılsın. Şirket kurulacak ve o şirket
yönetecek.
UZUNKÖPRÜ UNESCO ÇALIŞMALARI
Dünyanın en uzun taş köprüsü olan Uzunköprü'nün UNESCO Dünya Kültürel Miras
Listesine alınması için çalışmalara başladık. Şu anda iki eserimizle UNESCO dayız üçüncüsü
içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Edirne tarihi eserler bakımında dünyada eşi benzeri olmayan
bir şehir. Muazzam bir tarihi eser zenginliğimiz var. Edirne'de daha önce yapılan çalışmalar
neticesinde Selimiye UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesine, Kırkpınar ise Somut Olmayan
Kültürel Miras listesine girmiş. Tabi bu çok önemli bir başarı, bizde bu başarıyı daha ileriye
götürmek için 174 yüksek kemer üzerine bin 392 metre uzunluğunda ve Ergene nehri üzerine
kurulan dünyanın en uzun taş köprüsü olan Uzunköprü'nün UNESCO Dünya Kültürel Miras
Listesine alınması için çalışmalara başladık. Bu kolay bir süreç değil, bazı kriterleri var ve bizim
çok iyi hazırlanmamız gerekiyor. Umuyorum ki kısa süre içerisinde müracatımızı yapacağız ve
olumlu sonuç alacağız” dedi.
SELİMİYE'DE İŞARET DİLİYLE HUTBE
Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde cuma günleri Selimiye camisinde işaret diliyle hutbe
uygulamasına başladık. Çok olumlu sonuçlar aldık, inanın bu konuda çok olumlu mesajlar aldık.
Engelli vatandaşlarımızın hayatını her alanda kolaylaştırmamız gerekiyor. Bu kapsamda
camilerimizde daha önce başlatılan tekerlekli sandalye bulundurma ve cami girişlerine rampa
yapılması çalışmalarının ardından işitme engelli vatandaşlarımız içinde işaret diliyle hutbe
okunması uygulamasını başlattık. Bu uygulamayı şimdilik Selimiye camisinde başlattık. Hutbeye
imamla birlikte çıkan görevli okunan hutbeyi işaret diline çeviriyor ve engelli vatandaşlarımız
hutbede ne okunduğunu anlıyor. Din görevlilerine Halk Eğitim Merkezinde işaret dili eğitimi
verilecek.
VALİLİK BİNASININ RESTORASYONU
Edirne binlerce yıllık geçmişi olan, tarihi ve kültürü ile muazzam bir şehir. Biliyorsunuz Edirne
“Bursa'nın oğlu İstanbul'un babası” ve “Şehirlerin Sultanı” olarak bilinir. Bu nedenle bu tarihi
kentin valilik binası tarihimizle bağdaşmıyor ve bir çalışma yaparak mevcut hizmet binamızı en
azından görünüm olarak eski haline getirmek istiyoruz. Valilik hizmet binamızı küçük bir tadilat ve
mantolama ile bahçe içerisinde bulunan kuzey ve güney köşkünün mimarisine uygun olarak
yeniden yapılandıracağız. Böylece valilik bahçesinde de bir bütünlük sağlanmış olacak.