Hepimiz hatırlarız ;
Efsaneleşmiş bir eşkıya hakkında yanık bir türkü vardır.
Hatta dizisi bile yapıldı.
Zindanları ile meşhur Sinop Cezaevinde yazılan türkülerden biri.
“ Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz “
Hikayenin ne olduğunu sanırım türkünün şu dörtlüğü özetliyor.
“Yıl bin üç yüz kırk bir mevsime uydum
Sebep oldu şeytan bir cana kıydım
Katil defterine adımı koydum
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz.”
Gel gör ki türküdeki söylemin aksine günümüzde;
Eşkıyalar dünyaya hakim oldu.
Bir bakın etrafa eşkiyalar sanki dünyayı esir aldı.
İşte bir tanesi, hem de en adi ve soysuzu “ Trump” .
Sadece ABD’nin değil Dünyanın başına bela oldu.
Adam ne siyaset, ne tarih, ne coğrafya hiçbir şey takmıyor.
Açıkçası silah pazarlama dışında bir şey de bilmiyor.
İnsani değerlerden habersiz şımarık bir zengin.
İnsanlıktan nasibini almamış bu saygısız adam saçları ve o sahtekar kasıntı pozları ile hava atıp duruyor.
Ortadoğu’nun binlerce yıllık en sıcak konusu üzerine bölgeyi birbirine düşürmek için benzin döküp kibriti çakıyor.
İşin esas düşündürücü tarafı ise ; ülkeler nasıl oluyor da bu gibi ahlak seviyesi düşük eşkiyaları tercih edip iktidara taşıyor.
İşin temeline bakacak olursak ; Kudüs’te üç Semavi Din’e ait kutsal yerler bulunması ve tarihi özelliği nedeni ile esas olarak 1947’de, İsrail’i kuran BM’ler 181 nolu kararında bile, Kudüs “Uluslar arası statüde” kabul edilmiştir. İsrail’in yıllar boyu bu statüyü ihlal etmesi yetmiyormuş gibi Trump adlı bir densiz ve zır cahil bir eşkıya çıkıyor ve “Kudüs’ü İsrail’in başkenti “ olarak kabul ettiğini açıklıyor. Hem de bu işi barışı sağlamak için yaptığını iddia ediyor. Yalancı bir eşkıya, yazıklar olsun. Eşkiyanın düzenbazını da gördük ya..
Bu konu “İnanç Dünyamız” açısından elbette çok önemli ama mücadeleyi sadece inanç noktasında çok da etkin olmayan ve ne yazık ki bugüne kadar iyi sınav vermeyen İslam Dünyası ile sınırlı tutmamak gerekir. “ Kıyame Kilisesi” ve Hz. İsa’nın çarmıha gerilip götürüldüğü “ Acılar Yolu” nedeni ile Kudüs’ü kutsal sayan Hıristiyan Dünya’sı da sabırla işin içerisine katılarak ve işbirliği yapılarak bu cahil eşkıya, ülkeler arası siyaset, ittifaklar içi siyaset ve ekonomik açıdan yalnızlaştırılmalı ve bu dünyadan uzaya postalanmalıdır. Bunun içinde Türkiye olarak itici söylemleri ve gereksiz sataşmaları bırakarak Avrupa ile ilişkilerde normale dönülmelidir.
Kısacası, türkü’de söylendiği gibi bu cahil, zavallı adama ;
Eşkıyanın Dünya’ya, hükümdar olamayacağı açıkça gösterilmelidir.
Eşkiyalara fırsat verilmeyen bir dünyada yaşamak dileği ile. Sağlıcakla kalın.