Beklenen harekat başladı.
Başarı ile tamamlanmasını ve siyasi amacımıza
ulaşmayı tüm Milletçe bekliyoruz.
Ülkemizin ve Suriye’nin geleceği açısından
huzur ve güven getirmesini dileyerek,
Mehmetçiğin ve mücadelede emeği geçenlerin
yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Harekat, TSK’ne yakışan etkin bir tempo ile başladı.
Uluslar arası bilgilendirme ve uyarı faaliyetleri
haklılığımıza uygun bir titizlikle yapıldı.
İşin psikolojik harp yanının ise, çok üst perdeden
yapıldığına ve özellikle liderlerin yıkarız, yakarız,
vurduk, kırdık gibi sokak söylemlerinin onurlu bir mücadeleye
yakışmadığına, uzun vadede yıpratıcı sonuçları olacağına
samimiyetle dikkat çekmek isterim.
Kısa bir değerlendirme yapmam gerekirse ;
Silahlı Kuvvetlerimiz hedeflerine rahatlıkla ulaşacaktır.
Afrin bölgesinde genel anlamda kontrolü sağlayacaktır.
Bölgedeki insanların büyük kısmının desteğini de kazanacaktır.
Askerimizin karşısına görünürde önemli bir silahlı gücün
çıkamayacağını, fiili bir çatışma ortamının da yaşanmayacağını
tahmin ediyorum.
İşte esas tehlike de bu noktadadır.
Görünür hiçbir güç çıkmayacaktır ama bölgede kendini
saklayabilecek terörist artıkları, ilerleyen süreçte
beklenmedik yer ve zamanda silahlı eylemler yapabilir,
roket, havan saldırılarında bulunabilirler.
Bölge dışında ve Ülke sınırlarımız içerisinde ise, Kilis ve
Reyhanlı’da olduğu gibi misilleme gafleti ile teröristler,
bizleri üzecek ve canımızı acıtacak eylemlere girişebilirler.
Uzun vadede yıpranmaya neden olacak bu tür tehlikeleri
önlemek için gerek Askerimizin gerekse Polisimizin tüm
gayreti göstereceğine elbette inanıyoruz.
Dikkat edilmesi gereken önemli konulardan biri de, bölgede
faaliyet göstermesi muhtemel diğer ülke güçleri ile
insana, uçağa, tanka zarar verecek istenmeyen bir
çatışma ya da olaya fırsat verilmemesidir.
Askeri alandan daha zorlu bir mücadelenin ise Uluslar arası
alanda siyasi açıdan verileceği muhakkaktır.
Dünya ölçeğinde bu zorlu ve şimdiden başlayan mücadele alanında
Dışişleri görevlilerimize dayanma gücü ve başarılar diliyoruz.
Akil adam ve uzman diye kanal, kanal boy gösteren akademisyen ve
siyasilerimizin de dereyi görmeden paçayı sıvayan hamaset dolu
kolaycı ve hoşa gidecek söylemlerin yanısıra, çıkabilecek uzun
vadeli muhtemel tehlike ve sorunlar hakkında da fikir üretmelerini
ve uyarıcı olumlu eleştirilerini de bekliyoruz.
Belirtmeye çalıştığım bu hassas konuların elbette yetkililerimizce de
düşünüldüğüne ve uzun sürmesi muhtemel bu mücadele için hem
siyasi alanda hem de askeri ve güvenlik alanında gereken tedbirlerin
alındığına ve alınacağına inanıyoruz.
Yazıma son verirken; değerlendirmeden biraz öte, birçok kimsenin
uçuk göreceği içimi kemiren bir endişemi de samimi olarak dile
getirmek istiyorum. ABD denen iki yüzlü ülkenin, bölgedeki gizli
amaçlarını bilerek, PYD üzerinden bizi tahrik ederek oynayabileceği
muhtemel yeni senaryolara karşı da özellikle Rusya ve İran’la
ilişkilerimiz açısından dikkatli olmamızda yarar bulunmaktadır.
Altı yıl önce bizi Suriye batağına bulaştırırken önlenemeyen ABD
oyununu, en azından bir daha tekrarlamayacak dikkati gösterelim.
Suriye konusunda işin başında yürüttüğümüz ve bugünkü
sıkıntılara neden olan hatalı politikamızın, bu harekat ile
kısmen de olsa düzeltilmesi, Milletimize huzur ve güven
getirilmesi dileği ile..