Edirne’de düzenlenen ‘Türkiye’de Laik ve Kamusal Eğitim’ paneline katılan Eğitim Sen Eski Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Türkiye’nin en temel gündeminin eğitim olması gerektiğini söyledi. 20 yılda eğitimin geldiği noktayı özetleyen Aytekin, “Protokoller, işbirlikleri, zorunlu İmam Hatipleştirme uygulamaları, müfredat değişikliğiyle çok hızlı bir şekilde laik bilimsel eğitim ortadan kaldırılmış durumda ve her geçen gün bunun sonuçlarını en ağır şekilde yaşıyoruz” dedi.
Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu tarafın Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde ‘Türkiye’de Laik ve Kamusal Eğitim’ paneli gerçekleştirildi. Eğitim Sen Kurucu Başkanı ve CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ile gazeteci yazar ve eğitimcilerin katıldığı panelde, ‘Türkiye’de Laik ve Kamusal Eğitim’ masaya yatırıldı.
Eğitim Sen Eski Genel Başkanı Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, televizyonumuza yaptığı açıklamada eğitimde 20 yıl boyunca kesintisiz bir süreç işletildiğine dikkat çekti.
Aytekin, “Eğitimde son 20 yılda ne yaşandı, aslında bugün yaşadığımız gerçeklik bunu özetliyor. Kesintisiz bir süreç işletildi 20 yıl boyunca. Temel hedef de eğitimin piyasalaştırılması, satın alınabilir bir hizmet haline getirilmesi ve aynı zamanda dinselleştirilmesiydi. Bunun çok hızlı şekilde gerçekleştirildiğini görüyoruz. Son Aralık ayında gerçekleştirilen şura sonrası bu sürecin daha da hızlandırıldığını gördük. Şu an Milli Eğitim Bakanlığı’nın son verilerine göre beş çocuktan biri örgün eğitim dışında. Şu an geldiğimiz nokta açısından bütün memleketin en temel gündeminin eğitim olması gerekiyor. Çünkü kitlesel bir okul terki yaşanıyor. Başta yoksul ailelerin çocukları olmak üzere dezavantajlı tüm çocuklar örgün eğitim dışına çıkıyor. Aynı zamanda okul öncesinden başlayarak yine şura kararlarından biriydi, 4-6 yaş kuran kurslarının zorunlu eğitim kapsamına alınması. Protokoller, işbirlikleri, zorunlu İmam Hatipleştirme uygulamalarıyla, müfredat değişikliğiyle çok hızlı bir şekilde laik bilimsel eğitim ortadan kaldırılmış durumda ve her geçen gün bunun sonuçlarını en ağır şekilde yaşıyoruz. Eğitimi konuşurken aynı zamanda memleketin geleceğini konuşuyoruz. Laik, bilimsel kamusal eğitimi kaybettiğimiz her gün memleketin geleceğini kaybediyoruz. Bütün bu karanlığa itirazı olanların eğitim mücadelesinin bir parçası olması, ücretsiz okul yemeği uygulaması, eğitimin dinselleştirilmesine yönelik uygulamalara birlikte itiraz için, parasız eğitim hakkı için, örgün eğitim dışına çıkan yüz binlerce çocuğun okullara geri dönebilmesi için birleşik ve güçlü bir mücadele hepimizin tarihsel sorumluluğu” dedi.
