TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal, Trakya’da planlanan büyük ölçekli Rüzgar Enerji Santrali projelerinin bölge ekosistemi ve tarım açısından ciddi riskler oluşturduğunu açıkladı.
TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal, Trakya bölgesinde planlanan büyük ölçekli Rüzgar Enerji Santrali projeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Çoğal tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Son yıllarda Trakya bölgesinde artan Rüzgâr Enerji Santrali yatırımları, bölgeyi kuzeyden ve güneyden kuşatarak önemli iklimsel ve ekolojik etkiler yaratıyor. Özellikle Poyraz ve Lodos gibi Trakya ikliminin doğal düzenleyicisi olan hava akımları, RES türbinlerinin oluşturduğu atmosferik türbülans ve rüzgâr kırılımı sebebiyle yön, hız ve dağılım açısından değişime uğruyor. Bu değişimler; buharlaşma oranlarının artmasına, yağış rejiminin düzensizleşmesine, toprak neminin azalmasına ve tarım alanlarında kuraklık stresinin yükselmesine neden oluyor. Bilimsel çalışmalar, büyük ölçekli rüzgâr enerji santrallerinin bölgesel ölçekte mikroiklimi etkileyerek sıcaklık farklılıklarına, nem kaybına ve yağış düzensizliklerine yol açabileceğini gösteriyor. Tarımsal üretim açısından stratejik öneme sahip Trakya’da ise bu etkiler yalnızca çiftçileri değil, tüm ekosistemi tehdit ediyor.
Bu kapsamda; Edirne’nin Enez ilçesine bağlı Büyükevren, Küçükevren ve Gülçavuş köyleri sınırları içerisinde yapılması planlanan Büyükevren Depolamalı Rüzgâr Enerji Santrali projesine ilişkin açıklanan kararı kaygıyla karşılıyoruz. Dosyada yer alan incelemelere göre santral sahası; tarım arazileri ve orman alanlarının yanı sıra, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Merkezi, Tabiatı Koruma Alanları ve 1. derece yol güzergâhı içerisinde yer alıyor. Bu durum, yalnızca bölgenin ekolojik yapısını değil, aynı zamanda tarımsal üretimini, turizm potansiyelini ve kültürel mirasını da doğrudan tehdit ediyor.
TEMA Vakfı olarak önemle vurguluyoruz:
-Yenilenebilir enerji yatırımları iklim kriziyle mücadelede vazgeçilmezdir ancak bu yatırımlar ekosistem bütünlüğünü bozmayacak şekilde, bilimsel etki analizleri yapılarak planlanmalıdır.
-Trakya’da RES projeleri, yalnızca enerji üretimi açısından değil, bölgenin su döngüsü, biyolojik çeşitliliği, turizm değerleri ve tarımsal verimliliği açısından da detaylı şekilde değerlendirilmelidir.
-Yer seçiminde; tarım arazileri, orman alanları, turizm bölgeleri, göçmen kuş rotaları ve doğal hava akımları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Bölgenin geleceği için başta karar vericiler ve ilgili kurumlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerini doğru planlama ve ekolojik dengeyi gözeten temiz ve yenilenebilir enerji politikaları konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz.”












