Kadınlar, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde kadına yönelik şiddete hayır diye haykırdı. Edirne Kadın Dayanışması tarafından düzenlenen törende konuşan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Edirne Temsilcisi Fatma Bayko, kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu söyleyerek, “Dünyada ve Türkiye’de kadının özgürlüğüne, ifade hakkına, ekonomik varlığına ve dokunulmazlığına karşı baskı oluşturan her etken şiddettir” dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde Edirne Kadın Dayanışması tarafından Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi. Törene Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın eşi Esra Gürkan, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Gegeoğlu’nun yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcisi kadınlar katıldı. Edirne Belediyesi, CHP Kadın Kolları, Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Edirne Şubesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Edirne Şubesi, Edirne Barosu Kadın Komisyonu, Türk Kadınlar Birliği Edirne Şubesi, Kent Konseyi Kadın Meclisi, Kent Konseyi Emekli Meclisi ve Tüm Yerel Sen Edirne Şubesi’nin yer aldığı Edirne Kadın Dayanışması tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu.
Daha sonra belediye Bandosu eşliğinde Saygı Duruşu’nda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu.
Edirne Kadın Dayanışması adına basın açıklamasını okuyan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Edirne Temsilcisi Fatma Bayko, 25 Kasım’da kadına yönelik şiddete ve ayrımcılığa vurgu yapılması gerektiğini belirtti.
Bayko, “ Kadına yönelik şiddet, dünyada ve ülkemizde, kentli-köylü, eğitimli eğitimsiz, varsıl-yoksul, genç-yaşlı, ev kadını-çalışan kadın farkı olmaksızın kadınların büyük çoğunluğunun yaşadıkları ortak sorunudur. Kadına yönelik şiddet ister kamusal alanda ister özel yaşamda meydana gelsin, kadının; Fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel, ekonomik açıdan zarar görmesine, acı çekmesine neden olan, onurunu zedeleyen, temel hak ve özgürlüklerini kullanmasını engelleyerek, öz güvenini ve kadınlara karşı ayrımcılığın sürmesine yol açan bir insan hakları ihlalidir. Dünyada ve Türkiye’de kadının özgürlüğüne, ifade hakkına, ekonomik varlığına ve dokunulmazlığına karşı baskı oluşturan her etken şiddettir.
Şiddetin yalnızca fiziksel olmadığını, psikolojik ve ekonomik gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıkabileceğini ve bu şiddetin gerekli yasa ve caydırıcı cezaların uygulanmasıyla engellenebileceği ortadadır.
Mesela; Eskiden tecavüz ayıplanan bir suçtu. Alınlarda büyük bir kara leke. Ancak günümüzde, muhafazakârlaşmanın da sonucu olarak tecavüz ve tecavüzcüler meşrulaşmaya başladı. Çünkü kadın açık giyinmişti, çünkü kadın gece sokağa
çıkmıştı, çünkü kadın hafif meşrepti, hatta aslında onca direnmesine rağmen ya da ölüm korkusuna rağmen rızası vardı. Biz bu şiddetle her alanda tüm varlığımızla mücadele etmek zorundayız” dedi.
Törene katılan kadınlar ıslık çalarak şiddete karşı tepkisini gösterdi.
