Edirne Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu, Selimiye Camii ana kubbesindeki yeni kalemişleri uygulamasını, Mimar Sinan’ın minyatür heykelinin göz kısmına siyah kurdele bağlayarak protesto etti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çalışma Grubu Başkanı Nalan Şahin Tabakoğlu, “Selimiye Camii, kimsenin deneme tahtası olamayacak kadar değerli bir mirastır.” dedi.
Edirne Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu, bugün Selimiye Camii önünde basın açıklaması düzenledi. Selimiye Camii ana kubbesindeki yeni kalemişleri uygulamasına tepki gösteren çalışma grubu üyeleri, söz konusu uygulamayı, Mimar Sinan’ın minyatür heykelinin göz kısmına siyah kurdele bağlayarak protesto etti.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Başkanı Nalan Şahin Tabakoğlu, “Sürecin şeffaf yürütülmemesi, uzmanların sahaya erişiminin engellenmesi ve kamuoyuna sağlıklı bilgi aktarılmaması, restorasyona duyulan güveni zedelemiş ve ciddi soru işaretleri yaratmıştır.” ifadelerini kullandı.
Tabakoğlu, “Türk mimarisinin en anıtsal yapılarından biri olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Selimiye Camii’nde yürütülen restorasyon çalışmaları, uzun süredir kamuoyunun gündemindedir. Sürecin şeffaf yürütülmemesi, uzmanların sahaya erişiminin engellenmesi ve kamuoyuna sağlıklı bilgi aktarılmaması, restorasyona duyulan güveni zedelemiş ve ciddi soru işaretleri yaratmıştır. Restorasyon süreci boyunca zaman zaman basına yansıyan olumsuz haberler, toplumsal endişeyi artırmıştır. Son olarak, cami içindeki kalemişlerinde yapılan köklü değişiklik, yalnızca ulusal basında değil, dünya kamuoyunda da geniş yankı bulmuş, Selimiye Camii’ni ciddi bir tartışmanın odağı haline getirmiştir.
Restorasyonun mevcut durumu hakkında kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır; yapılan değişikliklerin nihai olup olmadığı, sürecin ne aşamada olduğu ise belirsizliğini korumaktadır. Bu noktada, yapılması gerekenler açıktır. Durum tespiti yapılmalıdır. İlgili akademik çevreler ve bağımsız uzmanlar bir an önce sürece dahil edilmeli, restorasyon çalışmaları yerinde incelenmeli ve elde edilen bulgular şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Uluslararası standartlara uyum değerlendirilmelidir. Restorasyon süreci bilimsel, etik ve uluslararası koruma ilkelerinin gerisindeyse, çalışmalar derhal durdurulmalı ve bir hasar tespit süreci başlatılmalıdır. Katılımcı süreçler işletilmelidir. Sorunun özü, yetkililerin kamuoyunun eleştirilerine yanıt vermemesinden ziyade, sürecin ilgili uzmanlar ve kamuoyunun dışlandığı kapalı bir şekilde yürütülmesidir.
Selimiye Camii, kimsenin deneme tahtası olamayacak kadar değerli bir mirastır. Bu esere sahip çıkmak sadece Edirnelilerin değil, tüm insanlığın sorumluluğudur. Anıt niteliğindeki yapılarda restorasyon süreçleri çok daha titizlikle, bilimsel veriler ışığında ve katılımcı bir yaklaşımla yürütülmelidir. Restorasyon, hiçbir şekilde salt ticari bir faaliyet gibi ele alınamaz. Selimiye eşsizdir; Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ diyerek insanlığa armağan ettiği bu yapı, tüm dünyanın ortak kültürel mirasıdır. Türk milleti, bu eşsiz eseri koruma ve gelecek kuşaklara layıkıyla aktarma kararlılığına ve gücüne sahiptir.” şeklinde konuştu.
EDİRNE KENT KONSEYİ: SELİMİYE CAMİİ, KİMSENİN DENEME TAHTASI DEĞİLDİR!

-











