5 Aralık 2025
12.4 C
Edirne
Ana SayfaEDİRNEEKK ENGELLİLER MECLİSİ: KUTLAMA DEĞİL HAKLARIN UYGULANMASINI TALEP EDİYORUZ

EKK ENGELLİLER MECLİSİ: KUTLAMA DEĞİL HAKLARIN UYGULANMASINI TALEP EDİYORUZ

-

Edirne Kent Konseyi Engelliler Meclisi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında açıklamasında bulunarak, engelli haklarının uygulanması çağrısında bulundu. Basın açıklamasında, “Bizler burada bir “kutlama” yapmak için değil; var olan sorunlarımızı haykırmak, kazanılmış haklarımızı hatırlatmak ve eşit yurttaşlık talebimizi yinelemek için bulunuyoruz.” mesajı verildi.

Edirne Kent Konseyi Engelliler Meclisi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında basın açıklamasında bulundu. Saraçlar Caddesi’nde yapılan basın açıklamasında, engelli bireyler haklarının uygulanması için yetkililere çağrıda bulundu.

Edirne Kent Konseyi Engelliler Meclisi Üyesi Nevreste Deniz Yılmaz, engelli bireylerin eşit haklara sahip olmaları gerektiğine vurgu yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:

 “Bizler burada bir “kutlama” yapmak için değil; var olan sorunlarımızı haykırmak, kazanılmış haklarımızı hatırlatmak ve eşit yurttaşlık talebimizi yinelemek için bulunuyoruz. Engelli hakları mücadelesinde yıllardır yaşadığımız en temel yapısal sorun; parçalı ve dağınık görüntümüz nedeniyle taleplerimizin güçlü bir siyasi iradeye ve somut politikalara dönüşememesidir. Farklı engel gruplarının kendi içlerinde verdikleri bağımsız mücadeleler şüphesiz çok kıymetlidir; ancak bu çabalar tek başına, karar alıcılar üzerinde arzu edilen yaptırım gücünü oluşturmakta yetersiz kalmaktadır. Bu gerçekten hareketle; hak mücadelemizin kalıcı başarıya ulaşması ve sesimizin gür çıkması için bireysel çabaların ötesine geçmemiz gerektiğine inandık. Dağınık ve birbirinden kopuk mücadele yöntemlerini geride bırakarak, ortak bir akıl ve sarsılmaz bir irade ortaya koymak amacıyla, ilimizde engellilik alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri olarak bir araya geldik ve Edirne Kent Konseyi Engelliler Meclisi’ni kurduk. Bu oluşum ilimizde engelli hakları savunuculuğunu bir üst seviyeye taşıyacaktır. Bizler Yüksek Sesle Haykırıyoruz; Yıllardır süregelen “yardım odaklı” yaklaşımı reddediyoruz. Engelli bireyler, toplumun “bakıma muhtaç” veya “acınacak” kesimi değil; hayatın her alanında var olan, üreten ve söz sahibi olması gereken hak özneleridir. Bu anlayışla; ayrıştırıcı değil birleştirici, dağınık değil organize bir yapı kurmak, ortak aklı hâkim kılmak ve şehrimizin yönetiminde söz sahibi olmak için güçlerimizi birleştirdik.”

Yılmaz, engelli bireylerin yardım odaklı yaklaşıma değil, hak sahibi bireyler olarak toplumda yer alması üzerine sundukları çözüm önerilerini ise şu sözlerle belirtti:

“Engellilik olgusu tek bir eylem planıyla çözümlenemeyecek derecede ağır ve acil olduğundan kapsamlı, sistematik ve takvime bağlı politika ve programlar geliştirilmeli, STK’lar tüm bu sürecin içinde aktif rol almalı. Baskı gücü oluşturmalı. Tüm iç mevzuat gözden geçirilmeli ve Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme (EHİS) ile uyumlu hale getirilmeli. Türk Standartları Enstitüsü standartları güncellenmeli, Standartlar belirlenirken, engeli olan bireylerin çeşitliliği (yaş, toplumsal cinsiyet, engel durumları) dikkate alınmalı. Sistematik biçimde sürekli izleme ve değerlendirme yapılmalı. Erişilebilirlik alanında yapılan her türlü çalışmanın takibi yapılmalı, cezalar etkin bir şekilde uygulanmalı ve cezalar caydırıcı olmalı. Tüm yeni yapılar evrensel tasarım ile inşa edilmeli. Toplumun her kesimi, tüm bu konularda bilinçlendirilmeli. Erişilebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin ayrılmaz bir parçası olmalı. Engeli olan çocuk ve gençlerin eğitime eşit katılımları sağlanmalı ve eğitim kazanımları artırılmalı. Engeli olan çocuk ve gençlere yönelik politikalarda bu çocuk ve gençlerin içinde yaşadıkları toplumsal koşulları hesaba katan bütüncül bir sosyal politika yaklaşımı hayata geçirilmeli. Zihinsel sınırlılığı olan bireylerin ve ailelerinin yaşam alanlarının her tür ve kademesinde (bizden sonra çocuklarımıza ne olacak kaygısı dâhil)  hukuk ve haklarına ilişkin soruların yanıtlarını bulabileceği rehberlik ve destek hizmetleri sağlanmalı. Yaşantımızın her alanı eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılıkbakış acısı ile düzenlenmelidir. İmzacı olan bizler yukarıdaki metnin her maddesinin takipçisiyiz.”

Basın açıklamasında, engelli bireyler de söz alarak yetkililere çağrıda bulundu.

Erol Adem Düzkes, engelli bireylerin, ihtiyaç duydukları cihazları temin etmekte zorlandığına vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:

 “21.yüzyıla gelmiş olduğumuz dünya çapında hala engellilerin engelsiz vaziyette hayatlarını sürdüremediklerinden dolayı sitem etmek durumundayız. Engellilerin tekerlekli sandalye, akülü sandalye, ortez, protez ve çeşitli cihazların alımı konusunda hala sıkıntılar yaşıyoruz. Engelli ve sağlam arasında bir ayrıcalık olması bizleri derinden üzüyor. Her zaman olduğu gibi yine engelliler sakata getirildi.”

Mehmet Abdu engelli haklarının uygulamaya konması çağrısında bulunarak şu sözleri kullandı:

 “Biz artık 3 Aralık günü ve Engelliler Haftasında eğlenceler istemiyoruz. Kahvaltı, yemek düzenlenerek geçiştirilmek istemiyoruz. Artık kazandığımız hakların uygulanmasını talep ediyoruz. Bir an önce yetkililer bunları uygulamaya başlamalıdır.”

Bilgin Akgün, engelli olduğu için iş bulmakta zorlandığını belirttiği konuşmasında şu sözlere yer verdi:

 “Her zamanki gibi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamındaki kutlamalar yıllardır hep aynı, birbirini kopyalayan, kopya çeken, tekrar gibi devam etmektedir. Onun için ben de kendi özelimde yaşanmışlıklarımdan bahsetmek istiyorum. İş bulma sorunum vardı yıllarca. 20 yılı aşkın bu memlekette kapı kapı dolaşıp iş aradım, resmi kurumlar, özel sektör… Bunu başaramadım. 20’li yaşlarda başladığım bu mücadeleden 40 yaşın sonunda vazgeçtim, bıraktım. Şu an 59 yaşındayım, yetim, malûl aylığı alarak hayatıma, mücadeleye devam ediyorum. “

Engelli bir bireyin annesi, çocuklarının bakımı konusunda endişe duyduğunu ve engel yüzdesinin düşürüldüğünü belirterek yetkililerden engelli bireylere iş olanağı sunulmasını talep ederek şu sözleri kullandı:

 “Çocuklarımızı bırakabileceğimiz bir yer, istiyoruz. Biz bu dünyadan göçtüğümüz zaman çocuklarımız ne yapacak? Bu korkuyu hep biz de yıllardır yaşıyoruz. Bakabilecek, barınabilecek güvenebileceğimiz yer istiyoruz. Çocuklarımız da çalışıyorlar, onların da çocukları var. onlar nasıl bakacak? Çocuklarına mı bakacak, çocukları bizim çocuklarımıza mı bakacaklar? Biz bu konuda çok yaralıyız. Hep düşüncemiz bu konuda ne yapacağımız yönünde. Devlet büyüklerimiz bu konuya el atsalar çok memnun oluruz.”

İldem Taşdemir ise tüm otizmli annelerin sesi olmak için basın açıklamasına katıldığını belirterek şu sözleri kullandı:

“Şu anki tek büyük sıkıntımız, Rehberlik Ve Araştırma Merkezi’nin, bakanlıktan yazı geldiğini belirterek tüm otizmli öğrencilerimizi teker teker Otizmli Çocuklar Eğitim Merkezi’ne geçirmesi, yani okul değiştirmesi ve bunu dönem ortasında yapmasıdır. Bizim çocuklarımız rutinine bağlı çocuklardır. Bırakın okula alışma sürecini, eşyanın dahi yeri değişse tepki verirler. Bu konuda tüm anneler olarak çok tedirginiz. Çocuklarımıza yeni bir okulu kabul ettirmek zaman alacaktır. Tüm düzenlerin değişmesi bazı çocuklarımızda öfke nöbetine dahi sebep olacaktır. Lütfen çocuklarımızın duyguları dikkate alınarak karar verilsin. Okul değişimi olacaksa bile bu dönem ortasında değil, sene sonunda yaz tatilinde karar verilmeli, sene başında çocuklarımız ilk olarak yeni okullarına başlatılmalıdır. Rehberlik Araştırma Merkezi olarak, sizden bu konuda anlayış bekliyoruz. Gereğinin doğru şekilde, sene sonunda yapılmasını talep ediyoruz. Bir de uygun koşul ve sınıflar oluşturulduktan sonra bu değişim yapılmalıdır ki çocuklarımız en az şekilde etkilenebilsin. Her türlü donanım sağlanmalı, yeni sınıflar açılmalıdır. Bu konuda tüm yetkililerden anlayış ve destek bekliyorum.  Diğer bir konu da Armağan Dönertaş Eğitim Merkezi’nde 15 yıla yakın zamandır Halk Eğitim kursiyeri olarak eğitim gören 7 tane yetişkin otizmli çocuğumuzun merkezin tadilata girdiği gerekçesiyle eğitimleri sekteye uğramıştır. Edirne Otizm Derneği olarak üniversite yetkilileriyle görüşme şansımız olmadı, çünkü randevu alamadık. Çocuklarımız Özel Eğitim Merkezi’ne yönlendirildi ancak bu binanın kapasitesi dolu olduğu için 7 çocuğa tek bir sınıf verdiler. Özellikleri birbirinden farklı olan çocuklarımızın tek sınıf içerisinde eğitim alması onlara faydadan çok zarar verecektir. Armağan Dönertaş, Erdoğan Dönertaş tarafından engelli bireylerin eğitim ve diğer tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaptırılmıştır. Armağan Dönertaş bizim çocuklarımızın evidir ve biz çocuklarımızın evine geri dönmesini yetkililerden talep ediyoruz.”

Edirne Engelli Gönüllüleri Derneği Başkanı Serpil Erkenciler, dinleyenleri duygulandıran kısa bir konuşma yaparak şu sözleri kullandı:

 “Benim de engelli kızım var, bütün anneler adına şu sözü söylemek istiyorum. Bizden sonra çocuklarımıza ne olacak diye düşünmekten, artık çocuklarımıza, hapşırdığında ‘çok yaşa’ demek yerine ‘bizimle yaşa’ diyoruz.”

Basın açıklaması, “Engelsiz bir Edirne’de ve engelsiz bir dünyada yaşamak dileğiyle…” sözleri ile sonlandırılırken, Edirne genelinde engellilerle ilgili bütün çalışmaların Kent Konseyi Engelliler Meclisi’nde sürdürüleceği bilgisi verildi.

Bir Cevap Yazın

Gözden Kaçmasın

Son Günlerde Popüler

Edirne Ticaret Borsası Side