Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen “29. Muhtarlar Toplantısı”nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan; “En kısa sürede Münbiç’i terör örgütü PYD’den temizlemekte kararlıyız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen “29. Muhtarlar Toplantısı”nda Adana, Ardahan, Balıkesir, Bilecik, Çorum, Erzurum, Kars, Kırklareli, Mersin, Rize, Siirt, Sinop, Tekirdağ ve Tokat'tan gelen muhtarlara hitap etti.
“Buradan bir kez daha ifade ediyorum, Türkiye, Irak ve Suriye'de yaşanan her gelişmenin içerisinde mutlaka yer alacaktır.” diyen Erdoğan, “Terör örgütlerine karşı verdikleri mücadelede gerekiyorsa diplomatik ve askeri gücümüzle de oralardaki kardeşlerimizin yanlarında bulunmakta kararlıyız.” dedi.
Erdoğan şunlara işaret etti:
“İşte Suriye'de varız. Özgür Suriye Ordusu mensupları ile birlikte Cerablus'tan başladık, Rai'den Dabık'a kadar indik şimdi sırada El-Bab var. Birileri ısrarla Özgür Suriye Ordusu ve Türkiye'yi El-Bab'tan uzak tutmak istiyor. Tabii biz bu ısrarın gerisindeki niyeti biliyoruz. Biz, DEAŞ terör örgütü ile PYD/YPG terör örgütleri ile bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu çabanın gerisinde sınırlarımız boyunca oluşturulamayan terör koridorunu biraz aşağıdan da olsa tesis etme amacı var. Biz buna rıza göstermeyeceğiz. Hatta en kısa sürede Mümbiç'i PYD terör örgütünden temizlemekte kararlıyız. Ya çıkacaklar, terk edecekler Fırat'ın ötesine doğuya gidecekler, gitmedikleri takdirde gereğini biz yapacağız.
Biz Amerikalı dostlarımıza söylüyoruz, 'DEAŞ ile mücadele mi? Gelin beraber yapalım. Bizim ne PYD'ye ne de YPG'ye ihtiyacımız yok. Bunu beraber yapabiliriz.' Terör örgütünü neden yanımıza alıyoruz? Terör örgütünün iyisi kötüsü olur mu? Eğer DEAŞ'a 'düşman' diyorsanız, El-Nusra DEAŞ'a karşı savaşıyor ama siz El-Nusra'yı da o zaman terör örgütü ilan ediyorsunuz. Bu nasıl bir iş? Bize göre hepsi terör örgütü, iyisi kötüsü olur mu? Benim teröristim iyi, seninki kötü, böyle bir anlayış olamaz.”
Erdoğan, “Bizim hiç kimseye karşı husumetimiz, ön yargımız, kompleksimiz yok. Bize dost elini uzatan herkesin elini tutarız. İşte Balkanlardaki, Orta Asya'daki, Güney Asya'daki, Afrika'daki nice dost ülkeler ve halkları. Bununla birlikte, bize pençesini çıkartanların tırnaklarını sökmekten de çekinmeyiz.” diye konuştu.
Erdoğan, Dabık'tan El Bab'a doğru gidildiğine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu arada bir terör örgütü, PYD-YPG, ona karşı da gerekli mücadele nerede karşımıza çıkarsa o da veriliyor. Şimdi El Bab'tan Münbiç'e doğru… Bizim Halep'le ilgili şu anda bir sorunumuz yok ama itirazlarımız var. Bunu da muhataplarımıza söylüyoruz. Bunu Sayın Putin ile de görüştüm, 'Halep halkını artık huzura kavuşturalım.' dedim. Halep'te terör grupları… Bu terör gruplarına karşı müşterek mücadeleyi verelim ama Halep, Haleplilerindir. Bunu açıklamamız lazım. Halep'in üzerinde bir hesaba girmek doğru olmaz. Çünkü bizim Halep'le tarihi, kültürel, akrabalık bağlarımız var. Halep'te böyle bir işgal yapılacak olursa bu insanların gideceği tek yer var, Gaziantep, Kilis.”
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi biz 'tarihi ve hukuki haklar' deyince, 'Lozan' deyince birileri çıkıyor, hemen 'Sizin Irak ve Suriye topraklarında gözünüz mü var?' diyor. Bugün bazı gazeteler baktım şunu söylüyor; 'Erdoğan, bir Misakımilli dedi, ortalığı karıştırdı.' Ben demedim, tarih bunu böyle kaydetti. Tarihin kaydına girmiş olan böyle bir gerçeği, biz unutacak mıyız? Bunları konuşmayacak mıyız? Bizim hiç bir ülkenin topraklarında gözümüz yok. Tam tersine biz bu ülkelerin topraklarında gözü olanlara, bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi etnik ve mezhep esaslı ayrıştırmalarla yeni çatışmalara sürüklemek isteyenlere karşıyız. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.
FETÖ mensuplarının kula kul olduklarını, bu kişilerin şirk içerisinde bulunduğunu belirten Erdoğan, “Kimse bu mağduriyet edebiyatını yapmasın. İster en yakınımdaki kardeşlerim, dostlarım olsun, ister farklı yerde olanlar. Kim ki bu mağduriyet edebiyatını yapanların yanında yer alıyorsa çok ciddi bir sıkıntı içerisindedir, kendini şöyle teraziye çıkarıversin. Biz artık bunlardan bıktık. Çünkü ülkemin huzuru için biz bu kararlı duruşu sergilemek zorundayız ve bunu yapacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından konuk ettiği muhtarlarla öğle yemeğine geçti. Programa, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı















