İstanbul’un Fethi’nin 572’nci yıl dönümü, Edirne’de düzenlenen coşkulu bir programla kutlandı. “İstanbul’un Fethi Edirne’den Başlar” temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Mehteran Birliği, jandarma atlı birliği ve temsili yeniçeriler, fethin simgesi şahi toplarla birlikte kortej yürüyüşü yaptı.
İstanbul’un Fethi’nin 572’nci yıl dönümü dolayısıyla Edirne’de kutlama programı düzenlendi. ‘İstanbul’un Fethi Edirne’den Başlar’ programı kapsamında, Mehteran Birliği, jandarma atlı birliği ve Yeniçeriler, fethin sembolü şahi toplar eşliğinde kortej yürüyüşü gerçekleştirdi.
Şükrüpaşa İlköğretim Okulu önünden başlayan kortej, Selimiye Meydanı’nda son buldu. Yürüyüşe; Edirne Valisi Yunus Sezer, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yüksel Kolcu, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, siyasi parti ve sivil toplum kuruluş temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Selimiye Meydanı’nda kurulan kutlama programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlarken, ardından Kur’an okundu.
Programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği Edirne Şube Başkanı Abdülhamit İriş, İstanbul’un fethinin ardındaki hazırlıkların Edirne’de başladığını ve bu süreci anlamanın, fetih ruhunu kavramak için hayati olduğunu ifade etti.
İriş, “Sultan Fatih’in Edirneli olması, fetih hazırlıklarının Edirne’de yapılması, İstanbul’un fethinde önemli rol oynayan topların burada dökülmesi gibi birçok husus Edirne’mizle özdeşleşmiştir. Ancak bunlar yeterince gündeme gelememiştir. Fetih İstanbul’dadır ama her şey Edirne’de başlamıştır. İstanbul’un fethini anlamak için önce Edirne’yi ve Edirne’de yapılanları anmak ve anlamak gerekmektedir. İstanbul’un fethi, heyecanın yanında, bilim ve teknik, imanın yanında akıl ve cesaret olduğu için gerçekleşmiştir. Bunun için her kademede medeniyet değerlerimize sımsıkı bağlı, gönlü ve ufku geniş, iyiliği, adaleti şiar edinmiş, güçlü zihin yapısına sahip insanlara ihtiyaç vardır.” dedi.
Fetihlerin ruhla başladığını vurgulayan Edirne Valisi Yunus Sezer de, Edirne’nin bu ruhun kaynağı olduğunu, geçmişten günümüze milletin tüm büyük zaferlerinde bu fetih ruhunun belirleyici olduğunu ve gençlere bu ruhun miras bırakılması gerektiğini ifade etti.
Vali Sezer, “İstanbul’un fethinin, asırlar öncesinden müjdelenen o büyük zaferin komutanı, çağ açıp çağ kapatan cihan padişahı Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve onun kutlu fetih ordusunu rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ederek sözlerime başlamak istiyorum. Ruhları şâd olsun, mekânları cennet olsun. Yeryüzünde bazı mekânlar vardır ki, sıradan değildir. Onlar, sadece taşla, toprakla değil; dualarla, gözyaşlarıyla, secdelerle ve mücadelelerle yoğrulmuştur. İşte biz bugün, böyle müstesna bir mekândayız. Yeryüzündeki en özel noktalardan birinde, Altın Üçgen’in tam kalbindeyiz. Bir yanımızda Osmanlı’nın ilk izlerinden olan Eski Cami… Ki bu cami yalnızca taş duvarlardan ibaret değildir. Bu cami, Fetih ordusunun İstanbul’a doğru yola çıkarken Akşemseddin’in dua ettiği, fethin manevî hazırlığının yapıldığı bir mekândır. Hemen yanı başımızda, Üç Şerefeli Cami, bir ihtişamın, bir medeniyet tasavvurunun ilk mimarî nişanıdır. Ve arkamızda ise, bu topraklara mühür vuran, çağlara meydan okuyan büyük mimar Koca Sinan’ın başyapıtı Selimiye Camii yükselir. Bugün burada, bu muhteşem mekânda, bu maneviyat yüklü atmosferde gerçekleştirdiğimiz program bizlere bir gerçeği tekrar hatırlatıyor: Fetih bir mekân işi değil, bir ruh işidir. İşte Edirne, bu ruhun en güçlü kaynaklarından biridir. Çünkü Edirne, sadece bir payitaht değildir; aynı zamanda bir meydan mektebidir, bir ruhani hazırlık merkezidir, bir medeniyetin yoğrulduğu ocaktır. Burada sadece kılıç değil, dua da kuşanılır. Burada sadece asker değil, irfan sahibi gönül erleri yetişir. Alparslan’dan Fatih’e, Ahmed Yesevî’den Akşemseddin’e kadar uzanan o büyük yürüyüş, işte bu şehirlerde, bu camilerde, bu gönüllerde şekillenir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un kapılarını açmadan önce, kendi iç âleminde bir fetih gerçekleştirmiştir. Çünkü: “Fetihler önce ruhlarda başlar.” “Fetihler önce gönüllerde, önce secdelerde, önce dualarda başlar.” Ve o ruh bir kez tutuştu mu, surlar dayanamaz, zincirler çözülür, çağlar değişir! Alparslanların, Ertuğrul Gazilerin, Murat Hüdavendigarların, Fatihlerin düşlerini gördüğü o ulu çınarın dalları bugün hâlâ bizimle… Ve o dallarda yeşeren umut, Oğuz’un Kızıl Elma’sı, bugün bizlere emanettir. İçinde bulunduğumuz bu yüzyıl, sadece bir tarih değil; büyük bir sorumluluktur, bir emanettir, bir idealdir. Bu yüzyıl, Türkiye Yüzyılı olarak omuzlarımıza yüklenmiş büyük bir görevdir. Ve işte bizim Kızıl Elma’mız, bu yolda yürümek, bu emaneti geleceğe taşımaktır.
Edirne ruhunu, fetih ruhunu, Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştaki gençlerimize bir ideal olarak verelim.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından zeybek halk oyunları gösterisi ve Jandarma Komutanlığı Bando konseri izleyicilerle buluştu. Program, İstanbul’un Fethi’nin ‘Video Mapping’ yöntemiyle Selimiye Camisi üzerinde gösterilmesiyle devam etti.
