Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Üstündağ, obezite, sigara ve tuz kullanımı, kan basıncının yüksekliği, ağrı kesici ve antibiyotik gibi ilaçların bilinçsiz kullanımı nedeniyle Türkiye’de son dönemde böbrek hastalığının yaygınlaştığını belirtti.
Üstündağ, Organ Bağışı Haftası kapsamında Edirne İl Sağlık Müdürlüğünce kurumun eğitim salonunda düzenlenen basın toplantısında, Türkiye'nin dünyada kronik böbrek hastalığının en yaygın hastalık oranına sahip ülkelerin başında geldiğini söyledi.
Türkiye'de en son 2009'da yapılan araştırmaya göre, 18 yaşın üzerindeki her altı erişkinden birinin kronik böbrek hastası olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Üstündağ, “Yaklaşık 8 milyon bireyimiz kronik böbrek hastasıdır. Kronik böbrek hastalığı hasta ve hekim açısından teşhisi çok kolay bir hastalık değil. Böbrek fonksiyonları zaman içerisinde yavaş yavaş bozulduğu için hastaların kan değerleri bozulsa dahi vücut bir takım adaptasyonlar geliştiriyor ve hasta çok şikayet etmiyor” diye konuştu.
Üstündağ, gece idrara sık çıkmak, halsizlik, çabuk yorulma, merdiven çıkarken çarpıntı veya nefes darlığı, bacaklardaki ödem, kan basıncının yükselmesi ve idrar renginin değişmesinin böbrek hastalığının belirtisi olduğunu vurguladı.
Böbrek hastalarına ancak hayati tehlike aşamasına geldiğinde teşhis konulduğunu dile getiren Üstündağ, şunları kaydetti:
“Ancak 60-70 bin böbrek hastasına teşhis koyabildik. Maalesef teşhiste gecikiliyor ve koruyucu önlemler erkenden alınamıyor. Obezite, sigara ve tuz kullanımı, kan basıncının yüksekliği, diyabet, ağrı kesici, mide koruyucu, antibiyotik gibi ilaçların bilinçsiz kullanımı nedeniyle Türkiye'de son dönemde böbrek hastalığı çok yaygınlaştı. 2010-2013 yılları arasında böbrek hastalığının en fazla artış gösterdiği altıncı ülke Türkiye. Bu ne madden nede manen kaldırılabilecek ve sürdürülebilecek bir durum değil.
Sağlık Bakanlığı'nın obezite, tuz ve hipertansiyonla mücadele konusunda uzun vadeye dönük önemli çalışmaları var. Önümüzde çok büyük bir sorun var. 61 bin civarında hastamız son dönem böbrek yetersizliğinde ve her an inme ve kalp krizi riskiyle karşı karşıya. Kişileri bu risklerden arındırmak diyaliz tedavisiyle mümkün olmuyor böbrek nakli bunun en seçkin tedavisidir.”
Toplantıda, Edirne Sağlık Müdürü Muhsin Kişioğlu, Edirne Müftü Yardımcısı Mehmet Altay ve Edirne Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörü Kamil Sani Öngören de bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından organ bağışçısının kızı Sinem Madaş ile 18 yıl böbrek bekleyen ve nakil olmasının ardından sağlığına kavuşan Sevdiye Karahan organ bağışına ilişkin yaşadıklarını anlattı.Karahan, günün anlam ve önemine ilişkin Madaş'a çiçek verdi.
