Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Selimiye meydanında yapılan kazı alanında kış bastırmadan tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Beksaç, “böyle giderse çeşitli kurumlar arasında tartışma konusu olacak ve alan öyle kalacak” dedi.
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Selimiye Cami’nin meydanında yapılan kazı çalışmalarında, tarihi Yemiş Kapanı Hanı’nın kalıntıları ortaya çıkarıldı. Ancak birkaç ay önce sona eren çalışmaların ardından alan öylece bekliyor. Yaklaşan kış aylarında nasıl bir tedbir alınacağı merak konusu.
Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Selimiye meydanında yapılan kazı çalışmalarının ardından alanda gerekli tedbirlerin alınmaması halinde ortaya çıkarılan malzemenin kış şartlarında zarar göreceğini söyledi. Mevsim değişikliklerin ortaya çıkarılan malzemeyi olumsuz etkiyeceğini ifade eden Beksaç, “orada belediyenin tedbirler alması gerekiyor. Çünkü böyle giderse çeşitli kurumlar arasında tartışma konusu olacak ve öyle kalacak, oranın bir an önce korunmaya alınması lazım” dedi..
Selimiye meydan kazısında bir an önce planlamanın yapılması ve tedbirlerin alınması gerekir bir durum arzediyor. Çünkü Selimiye’deki kazı sadece bir Osmanlı süreci değil. Bu kazi aşağıya gittiği takdirde biz Roma Dönemi ve Bizans Dönemini bulma durumundayız. Zaten kazmakta olan arkadaşlar bu sürece gelmişlerdi karşılarında erken Bizans mezarlarına rastlamışlardı. Ve bunun devam edildiği taktirde özellikle Selimiye’ye yakın olan kesimlerde biz roma tapınakları olduğunu biliyoruz. Selimiye’nin altında esasında Roma’nın Zeus tapınağı vardı. Daha aşağıda bir Hera Mabedi olduğunu biliyoruz. Ve Nike Tapınağı olduğunu biliyoruz orası kentin akrepolu ve akropolü olması nedeniyle de kutsal alanın bulunduğu yer. Hatta bugün Selimiye’ye gittiğiniz takdirde kuzey köşede hamamın karşısına giden köşeye giderseniz orada kartal kabartmaları olan bir sütün başlığı görürsünüz. O özellikle Mimar Sinan tarafından korunmaya alınmış bir Roma parçası oradaki Zeus tapınağının uzantısı olan bir parça. Mimar Sinan bile kendisinden önceki döneme saygı göstererek o parçayı korumuştur çünkü kartal oradaki süslemeler Zeus’la bağlantılı sembollerdir. Dikkat ederseniz Mimar Sinan bile 16. Yüzyılda yapıyı yaparken daha önceki yapılara saygı göstermiş ve onların son izlerini korumaya gayret etmiştir. Tabi orada Bizans döneminden de büyük bir yapı olduğunu biliyoruz.
Böyle mi kalacak orası?
Valla ben onu bilemem o bölge mülkiyeti bildiğim kadarıyla belediyeye ait. Muhtemelen orada toprak sahibi olarak belediyenin tedbirler alması gerekiyor. Çünkü bu böyle gittiği taktirde çeşitli kurumlar arasında tartışma konusu olacak ve öyle kalacak, oranın bir an önce korunmaya alınması lazım bu bölgedeki kadar oradaki malzeme iyi değil. Edirne’nin kışları sert yazları çok sıcak ve bu iklim değişiklikleri ısı değişiklikleri oradaki malzemeyi kısa sürede yok edecektir. Şu gördüğünüz duvarlardaki aşınma bile çok net yukardaki Makedonya Kulesi’ndeki duvarlarda bile aşınma çok net onlarda bile bir an önce tedbir alınması lazım çünkü tedbir alınmadığı taktirde o görmüş olduğunuz taşların hepsi un ufak olacak.















