Şehir plancısı Namık Kemal Döleneken, Belediye Başkanı Recep Gürkan’a Hodri Meydan dedi. Belediye Başkanlığı’nın hesap sorma değil, hesap verme makamı olduğunu söyleyen Döleneken, kendi dönemindeki imar komisyonu kararları konusunda “Ben kuru gürültüye pabuç bırakanlardan değilim, madem suçlanan benim, sözünü ettiğim belgeleri görelim sonra üzerinde hep birlikte tartışalım. Hodri meydan” dedi.
Şehir Plancısı ve Eski Belediye Başkan yardımcısı Namık Kemal Döleneken, Edirne Belediye Meclisi’nin Ekim ayı toplantısında alınan kararına yönelik yaptığı açıklamanın ardından Belediye Başkanı Gürkan’ın kendisine yönelttiği eleştirilere cevap verdi. Döleneken, açıklamasında şunları kaydetti:
“Edirne Belediyesi Meclisi’nin bir kararına yönelttiğim eleştiriler karşısında Belediye Başkanı Sayın Gürkan konu ile ilgili olduğunu düşündüğü son otuz yılın olaylarını kendi açısından anlatmıştır. Bu konuda gerekli yanıtları ayrıntılı olarak vereceğim. Ancak bu açıklamaları yapmadan önce bazı belgeleri kamuoyu ile paylaşmamızda yarar olduğunu düşünüyorum. Ben kamuya ait hiçbir belgenin kopyasını çıkarıp dışarı çıkarmadım. Bu nedenle sözü edilen ve edilmeyen tüm belgeleri kamuoyu ile birlikte görme hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle İmar Komisyonu Başkanı olarak görev yaptığım 2004 Nisan – 2011 Nisan dönemi ile birlikte, 2011 Nisan – 2014 Nisan ve 2014 Nisan – 2016 Ekim arasında Trakya Birlik ile Migros arasındaki alana ilişkin tüm İmar Komisyonu ve Meclis kararlarının örneklerini kamuoyu ile paylaşınız. Böylece kimler hangi kararı almışsa bunu kamuoyu görür ve değerlendirmeyi yapar. Ayrıca eleştirdiğim imar planı değişikliği gündeme geldiğinde Grup Karar Defterine yazdığım muhalefet şerhinin de açıklanmasını talep ediyorum.
Bazı konuların ele alınışı ile ilgili de birkaç söz söylemek istiyorum:
• Belediye Başkanlığı hesap sorma değil, hesap verme makamıdır. Ben görev yaptığım döneme ait hesabımı idari, adli ve siyasi olarak verdim. Benim başında olduğum dönemlerde İmar Komisyonu ve Belediye Encümeni’nde aldığımız kararlardan dolayı bir tek arkadaşım ne idari ne de adli ceza almamıştır. O nedenle benim uyarılarımı ciddiye almakta yarar vardır.
• Kurumları yönetenler, özellikle siyasi kimliği olanlar, eleştiriler karşısında hoşgörülü olmak zorundadır. Bazı konularda çok şiddetli tepki göstermek sağlıklı bir davranış değildir ve her zaman neden sorusunu beraberinde getirir.
• Ben 2014 Nisan sonrası, otuz aylık sürede Belediye’nin kararları ve faaliyetleri hakkında hiçbir ciddi eleştiri yapmadım, bundan sonra da aynı tavrımı sürdüreceğim. Her gün her konuyu didikleyen , müzmin muhalif bir kişiliğim olmadığı herkesin malumudur. Benim Belediye Başkanı veya Edirne Belediye’si ile bir sorunum olması düşünülemez, kaldı ki böyle bir karşı duruşun ne bana ne de Edirne’ye hiçbir kazanç sağlamayacağı açıktır.
• Laf kalabalığını sevmem, kavramları kafa karıştırmak için kullanmam. Ne yazık ki benim uyarımdaki esas sorunun bugünden kaynaklanmadığı konusu yeterince anlaşılmamış görünüyor. Bir önceki dönemde yapılan tartışmaların teknik değil ahlaki olduğunun ve bana iletilen bir şikayet üzerine tavır aldığımın ve bu nedenle yine aynı duruşu sergilediğim gerçeğinin altını ısrarla çiziyorum.
• Ancak konu Sayın Başkan tarafından teknik alanda tartışmaya açılmıştır. Ben kuru gürültüye pabuç bırakanlardan değilim, madem suçlanan benim, sözünü ettiğim belgeleri görelim sonra üzerinde hep birlikte tartışalım. Hodri meydan.”
