SİYASET…

    0
    87

    Köşesinde sıkça siyaset konulu yazılar yazan biri olarak ünlü kişilerin siyaset hakkında neler düşündüklerini ve ifade ettiklerini merak ettiğim için sizlerle paylaşmayı ve hatırlatmayı düşündüm.

    Siyaset Ülke yönetiminde görev alan kişileri bulup ortaya çıkaran bir uğraş ve meşgale olmasına rağmen hakkında çok olumlu görüş ve düşünceler zikredilmez nedense.

    Siyasetle uğraşan kişilerin güvenilir olmadıklarını ve yalancı olduklarını söyleyenler den tutun da siyasetin “ŞER” olduğunu ifade edenlere kadar pek çok olumsuz açıklamalara rast geliriz.

    Oysa ve bana göre siyaseti çirkinleştiren yine bizleriz yani insanlar.

    Siyaseti bir menfaatlenme ve çıkar aracı,siyasetçiyi de yalancı,üç kağıtçı ve düzenbaz gibi yakışıksız ve hoş olmayan şekillere soktuğumuz için mükemmel olarak gördüğümüz ve ülkemiz için çok yararlı olacak bilgi beceri ve yetenekteki insanlar hep siyasette uzak durmaya çalışmışlarıdır.

    Bakın büyük Atatürk bu konuda ne söylemiş;”Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, İçerideki cephenin suskunluğudur.”

    Siyaseti bir cambazlık olarak görüp algılayan Bismark'ın sözüne bakın;

    “Siyaset cambazlığına giren bir adam, iradesine dikkat etmelidir çünkü siyaset karakteri bozar.”

    Siyasetçi ile Devlet adamlığı arasındaki farkı açıklayan sözünde Jams Klark bakın ne demiş; “Bir siyasetçi gelecek seçimi, bir devlet adamı gelecek kuşağı düşünür.”

    Aleksandır Hamilton'un siyaset ile ilgili sözüne bakar mısınız; “Haklı bir siyasi davaya en büyük zararı, muhalefetin acımasızca saldırması değil yandaşlarının aptalca savunması verir.”

    Ve,Büyük asker büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözünü hatırlayalım;“Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.”

    Adolf Hitler “Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı,yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin.”sözüyle siyasette inandırıcı olmanın sırrını açıklamış galiba.“Siyasetin şerrinden Allah’a sığınırım” diyen Bediüzzamanın siyasetin ürkütücülüğünü dile getiren sözü de bir anlamda siyasete olumlu bakmadığının bir ifadesi elbette.

    Gandinin şu sözü galiba insanlığın yok olmaması için söylenmiş en güzel söz; “İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı”

    Siyaseti bu kötü imajından çıkaracak ve bir bilim dalı olarak görmemiz gerektiğini kabul ettirecek olan da yine bizleriz elbette.

    Dürüst,seviyeli,ahlaklı,
    akıllı,devletini ve milletini seven,kendi çıkarından çok ülke çıkarlarını ön planda tutan insanları siyasetin içine çekerek onlardan yararlanma gayreti göstermekte yine bizlere düşüyor.

    O halde şu andan itibaren görevimize başlayalım.

    Zirvelerde kartallarda bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek diğeri ise sürünerek gelmiştir. Cenap Şahabettin