Edirne’de Osmanlı dönemine ait mezarlıklar, yok olma tehlikesi yaşıyor.
Edirne’deki Osmanlı mezar taşlarının kırıldığı ve bakımsızlıktan dolayı yok olma tehlikesi yaşadığı gözlemlendi. Beylerbeyi Camii’nin hemen yanında bulunan tarihi Osmanlı mezar taşlarından adeta duvar örülmesi de, görenlerin içini sızlattı.
Bu mezarlıkların Trakya’daki Osmanlı kimliğinin tapusu olduğunu belirten Prof. Dr. Engin Beksaç,
son yıllarda definecilik faaliyetleri, yeni defin işlemlerindeki plansızlık ve kültürel mirasa ilgisizlik nedeniyle mezarlıkların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Prof. Dr. Beksaç, “Yaptığımız çalışmalar sırasında Osmanlı mezarlıklarının hızlı bir biçimde tahrip olduğunu gördük. Özellikle son yıllarda bu tahribat arttı. Koruma ya da temizlik çalışmaları yapılmadığı gibi, ecdat yadigârı bu alanlar kendi haline terk edilmiş durumda. Köy mezarlıkları dışında kalan geçmiş tarihlere ait mezar kalıntıları ağır bir defineci faaliyeti nedeniyle ciddi biçimde zarar görüyor. Bu insanlar mezarlarda bir şeyler bulabileceklerini zannediyorlar. Oysa bu sadece bir hezeyandır. Mezarlıklar kültürel miras alanıdır, hazine sahası değil. Edirne’de en çok zarar gören yerlerden birisi Kırıkköy Kabristanı oldu. Yıllar önce bu kabristanı korumak için duvarlar, demir parmaklıklar, kapılar yaptırdık. Ancak bugün ne kapılar, ne teller, ne duvarlar kaldı. Her şey çalındı ya da yıkıldı. Yeni mezarlar için alan açmak yerine eski mezarların üzerine defin yapılıyor. Bu da ecdat yadigârlarını hızla yok ediyor. Süloğlu ilçesine bağlı Domurcalı ve Çömlek köylerindeki Osmanlı mezarlıklarının da benzer şekilde yok olma tehdidi altında olduğunu belirtti. Bu mezarlıklar, Trakya’da Osmanlı kimliğini taşıyan en önemli alanlar arasında. Ancak ilgisizlik yüzünden bu alanların büyük kısmı tahrip edilmiş durumda. Bu tür mezarlıkların korunması için görevlendirilen yöneticilerin çoğu kültür alanından değil. Arkeolog, sanat tarihçisi gibi alandan gelen kişilerin atanması gerekirken, ilgisiz disiplinlerden gelen kişiler görev yapıyor. Bu da koruma faaliyetlerinin sekteye uğramasına neden oluyor. Kültürel mirasın yalnızca fiziki yapılarla değil, ait olduğu kimliklerle de değerlendiriliyor. Mezarlıklar bizim tarihi kimliğimizin, Osmanlı’nın Trakya’daki izlerinin en önemli belgeleridir. Bunlara sahip çıkmazsak, birkaç yıla kalmaz bu kimliğin izleri tamamen silinir.” ifadelerini kullandı.
Tarihi Osmanlı mezarlığını ziyaret eden 90 yaşındaki Ali Bulut da, ecdat yadigarı mezarlıklara sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
OSMANLI MEZARLARI YOK OLUYOR!

-