Lalapaşa ilçesinin Vaysal Köyünde yapılması planlanan Kalker Ocağı ve kapasite artış talebine, Vaysal köyü sakinleri tepki gösterdi. Tesis için ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyen davanın avukatı Bülent Kaçar, “Trakya Bölgesi’nin ana fonksiyonu tarım ve hayvancılıktır. Trakya’da halkın yaşamına, doğamıza kasteden, her türlü projeye karşı çıkmak her şeyden önce insanlık görevidir.” dedi.
Lalapaşa ilçesinin Vaysal Köyünde yapılması planlanan Kalker Ocağı ve kapasite artış talebine Vaysal köyü sakinleri tepki gösterdi. Vaysal köyü sakinleri, tesisin yapılması planlanan noktada basın açıklaması düzenlediler. Gerçekleştirilen basın açıklamasına, CHP Edirne İl Başkanı Samet Kahraman, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve köy sakinleri katıldı.Tesis için ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararının hukuka aykırı olduğunu belirten davanın avukatı Bülent Kaçar, “Trakya yerleşimlerinin ve ovalarının su deposu olan Balkanların yamaçlarına taş ve maden ocağı işletmesi açılması cinayetten farksızdır.” dedi.
Kaçar, “ Vaysal Köyü’ndeki projeleri iki defa mahkeme ve Danıştay kararıyla iptal edilen Kalker ocağı işletmesine hala devlet kurumlarınca ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmesi hukuka, akla ve vicdana aykırıdır. Trakya yerleşimlerinin ve ovalarının su deposu olan Balkanların ve Istranca’nın yamaçlarına taş ve maden ocak işletmesi açılması cinayetten farksızdır. Yeni açılmak istenen Kalker ocağı çalışmaları sonucunda tozuşma, tır-kamyon taşıma faaliyetleri, köylerin su havzasını, tarım ve hayvancılığı, yol ve can güvenliğini de olumsuz olarak etkileyecektir. Tarıma verilen zararlar yaşam döngüsüne çok büyük zararlar verecektir. Neden? Sadece özel bir şirketin kar elde etmesi için. Yeni ÇED proje dosyasında, alan ekolojik olarak değerlendirilmemiştir. Mahkeme kararındaki uyarılar, bilirkişi raporundaki uyarılar ve olumsuzluklar giderilmemiştir. Masa başında sadece kazandığımız davayı arkadan dolanabilmek için ve yatırımın önünü açabilmek için bir proje tanıtım dosyası masa başında hazırlanmış halka karşı, haklarımıza karşı yürürlüğe konmuştur. Oysa Trakya Bölgesi’nin ana fonksiyonu tarım ve hayvancılıktır. Trakya’da halkın yaşamına, doğamıza kasteden, her türlü projeye karşı çıkmak her şeyden önce insanlık görevidir.” ifadelerini kullandı.
Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı İbrahim Karapoyraz ise davayı kazandıklarını fakat taş ocağı firmasının tekrar aynı yere proje verdiğini belirtti.
SS Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı İbrahim Karapoyraz, “Biz açmış olduğumuz davayı hukuksal olarak kazandık. Fakat taş ocağı firması tekrar aynı yere proje verip yine açmıştır. Biz de Vaysal Köyü olarak yine dava sürecini açacağız.”
Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi adına açıklama yapan Naif Özdoğan da, yapılması planlanan Kalker Ocağı’nın, gelecek nesillere felaket yaşatması demek olduğunu kaydetti.
SS Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi adına açıklama yapan Naif Özdoğan, “Köyümüz Edirne ili Lalapaşa ilçesine bağlı Vaysal Köyü, bizler Tarım, Hayvancılık ve Orman işçiliği yaparak yaşamaktayız. Süloğlu Göletini besleyen su kaynakları ile derelerinin tamamı bizim bu bölgede bulunmaktadır. 2007 yılında su kaynaklarımızın çıktığı bölgeye çok yakın mesafede faaliyete başlayan taş ocaklarında dinamit patlatılarak malzeme çıkarılmaya başlandıktan sonra evlerimizin duvarlarına çatlamalar ile şebeke suyumuzda aşırı kirlenmeler ve çok sık aralıklarla su kesintileri yaşanmaktadır. Kısacık bir şey hatırlatıyorum. Bizim köyümüze su kesintileri yaşanmış olmasaydı yaşanıyor olmasaydı eğer su depolamak için depo altında kalan Serkan Özgören arkadaşımız bugün yaşıyor olacaktı. Sadece su depolarına girmek çocuklarına nafakasını çıkarabilmek için hayvancılıktan su depolarken tank altında kalarak yaşamı sonlandırılmıştır. Bizim şebekemize bağlı iki kaynak suyu en kurak yıllarda komşu köylerimiz ile köyümüze yeterli oluyordu. Bölgemiz de dinamitle taş çıkarılmaya başlayana kadar bugün üçüncü bir kaynağımızı da şebekeye bağlamamıza rağmen sularımız köyümüze yeterli olmamaktadır. Şu anda bulunduğumuz bölgeye yeni bir taş ocağı açmak isteyen canta şirketi, köyümüze ve bölgemize hayat veren su kaynaklarımızın tamamına zarar vereceğinden yaşam alanlarımızı yok edecektir. Çünkü bizim bütün su kaynakları tamamı bu bölgede. Doğa verirken ne kadar cömertse, alırken kat kat o kadar acımasızdır. Doğanın katledilmesi oksijen kaynağımız olan ormanların ve gelecekte su kaynaklarımızın yok olmasıdır. Kısaca yıllar sonra bölgemizde yaşayacak olan nesillerimizin bu bölgelerde felaketleri yaşaması demektir.” dedi.
Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk ise Kalker ocağı ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, “ Bu insanlar üretsin, para kazansın ki şehirdeki insanlar da güvenli gıdaya ulaşsınlar. Üretsinler ki şehirdeki vatandaşta güvenli gıda tüketerek sağlıklı yaşasın.” diye konuştu.
Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk, “Eğer kazanılmış bir davanın üzerine tekrar proje değiştirerek, ısrarla, taşocağı, kum ocağı bu meralara, bu orman arazilerine bunları açarsanız, bu vatandaşı ayda bir, 6 ayda bir böyle üretimde olması gereken insanları buralara toplarsınız, bir şeye varamazsınız. Kısır döngü gidiyoruz. 3 sene önceyi hatırlayalım. Herkes taş ocaklarına, binalara sağa sola koşmadı, marketlere koştu. Bu iyi insanların ürettiği şeyleri almak için koşturuyor. Ya bu insanları bir rahat bırakın, bu köylüleri bir rahat bırakın. Devlet olarak proje yapılıyor. Köyümde bir sürü nedenim var diyorsun, şehirden köye göçü destekleniyor. Fakat geliyorsun. Burayı şehirden göçmüş insanın kışla yapıp para harcadığı hayvan bakacağı yere taş ocağı açıyorsun. Bu kısır döngüden dönmemiz lazım. Dünya iklim krizinde, gıda krizine doğru gidiyor. Bunu görmemiz lazım. Bu kısır politikalardan vazgeçmemiz lazım. Bu insanları rahat bırakın. Bu insanlar üretsin, para kazansın ki şehirdeki insanlar da bu gıdaya ucuz, özellikle de güvenli gıdaya ulaşsınlar. Lütfen artık bunları mahkeme kararlarının sağından solundan, arkasından dönmeyi bırakalım. Bu insanları rahat bırakalım. Üretsinler ki bu ülke de şehirdeki vatandaş da güvenli gıda tüketerek sağlıklı yaşasın.” ifadelerini kullandı.
