20 Temmuz 2025
20.3 C
Edirne
Ana SayfaEDİRNEÇYDD VE VELİ-DER’DEN EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLENDİRMESİ

ÇYDD VE VELİ-DER’DEN EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLENDİRMESİ

-

2024-2025 eğitim-öğretim yılının birçok sorunun gölgesi altında tamamlandığını belirten Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Edirne Şube Başkanı Ayten Durmuş, laik, bilimsel, kamusal ve karma eğitim için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. Durmuş, “Bu mücadele, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Milli Eğitim Bakanlığı tüm çocuklarımızın laik ve bilimsel eğitim hakkından sorumludur. MEB’e bu sorumluluğunun gereğini yapmayı hatırlatıyoruz.” dedi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Edirne Şubesi ve Öğrenci Veli Derneği Edirne Şubesi tarafından düzenlenen basın toplantısında 2024-2025 eğitim-öğretim yılı değerlendirildi. Basın açıklaması, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Edirne Şube Başkanı Ayten Durmuş tarafından yapıldı. Durmuş, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında birçok sorunun yaşandığını belirtti.

Durmuş tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“1-Zorunlu Parasız Eğitim Süresine Dokunma! Okul Öncesi de Zorunlu ve Parasız Olmalıdır! Eğitim çocuklarımızın gelecek yaşantısını değiştirmek için tek umut. Eğitimin kamusal, parasız, kapsayıcı, eşit olması hem çocuklarımız hem de ülkemiz açısından vazgeçilmez iken eğitim süresi tartışmaya açılmaktadır. Yoksulluğun artışı ve eğitimin paralılaştırılmasının, eğitimin bilimsel niteliğinin ortadan kaldırılmasının sonucu okul terkleri artmaktadır. Okul terkleri son 3 yılda 1 milyon 578 bine çıkmıştır. Zorunlu parasız eğitim süresi tartışmalarına son verilmeli, çocukların en temel kamusal hakkı olan okul öncesi de zorunlu ve parasız olmalıdır.

2) ÇEDES Başta Olmak Üzere Diyanet ve Tarikatlarla Yapılan Tüm Protokol ve İş Birlikleri, Projeler Sonlandırılmalıdır! STK Adıyla Tarikat Yapılarına Aktarılan Kaynaklar, Destekler Geri Alınmalı Kamusal Eğitim İçin Kullanılmalı, Özel Öğretim Kurumları ve Tarikat Okulları, Yurtları Kamulaştırılmalıdır! Yurt yapmak tarikatların değil, Devletin görevidir. Eğitim kamusal haktır. Meta değildir. Yurttaşlık hakkıdır. Parayla satın alınamaz. Eğitim 1739 Milli Eğitim Temel Kanunu’nda da belirtildiği gibi yalnızca kamu emekçileri, eğitim emekçileri eliyle gerçekleştirilebilir. Eğitimci niteliği taşımayan kişilerin okullarda, yurtlarda, STK adı altındaki tarikat yapılarının yerlerinde, 4-6 yaş Kuran kurslarında faaliyet yürütmesi eğitim hakkı, çocuk hakkı ihlalidir.

3- Çocuklarımız ideolojik ve ekonomik çıkarlar uğruna sistematik olarak sömürülmektedir. Bu günkü iktidar, sermaye ile kurduğu çıkar ilişkileri ve sermayenin talepleri doğrultusunda çocuk emeğini ucuz iş gücü olarak kullanmanın dozunu giderek artırmaktadır. TÜİK verilerine göre kayıtlı toplam çocuk işçi sayısı 2023 yılında 759 bin iken 2024 yılında 869 bine yükselmiştir. Bu sayıya MEB eliyle MESEM adı altında işçileştirilen çocuklar ve kayıt dışı çalıştırılan çocuklar dahil edildiğinde sayı 2 milyonu aşmaktadır. SGK kayıtlarına göre 2023 yılında 18 yaşın altında 45 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi bildirimlerine göre son 12 yılda en az 764 çocuk işçi hayatını kaybetmiştir. MEB bu sayılarla yetinmemiş olacak ki, işverenlerin ara elaman temininde zorluk çektikleri iddialarına karşılık zorunlu eğitimin süresini tartışmaya açmakta, daha fazla çocuğun işgücü haline gelmesinin yollarını aramaktadır. Okulda olması gereken çocukları işverenlere teslim eden MEB, adeta ‘çocuk işçi bulma kurumu’ gibi çalışmaktadır. Eğitim, tüm çocukların temel hakkıdır ve kamucu politikalarla şekillendirilmelidir.

4- Karma eğitim bir tercih değil bir haktır. Tercih adıyla bir hak tartışmaya açılamaz, kaldırılamaz. Karma eğitim hakkı pedagojik ve bilimsel bir gerçektir. Yalnızca 2013-2018 arası TÜİK verilerinde her 5 kadından birinin çocuk yaşta evlendirildiği verilerde yer almaktadır. Çocuk yaşta evliliklerin bu denli arttığı bir dönemde eğitim süresinin azaltılması, karma eğitimin kaldırılması çocuk yaşta evlilikleri daha da artıracaktır. Karma eğitim hakkının kaldırılması açıklamalarına, karma eğitimin kaldırılma uygulamalarına son verilmelidir. Tüm eğitim kademeleri ve okul türlerinde karma eğitim bir an önce hayata geçirilmelidir.

5- 8 Nisan tarihinde proje okullarına yapılan öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin sonuçları açıklandığında tarihin en kapsamlı ‘öğretmen kıyımının’ yapıldığı da anlaşıldı. Bu uygulamanın ortaya çıktığı 2016 yılında nasıl ki ‘kamusal eğitim hakkımızdan sorumlu bir bakanlık okulları niteliksiz olarak adlandırılamaz, projeniz değiliz’ diyerek itirazımızı yükselttiysek bugün de bu haksız hukuksuz uygulamaya karşı çocuklarımız ve biz veliler günlerce okul önlerinde, bahçelerinde ve alanlarda eylem yaptık. Okullar kamu kurumlarıdır, kimsenin özel işletmesi değildir. Bu nedenle de, proje okul uygulamasına ve buralarda yaşanan öğretmen kıyımına karşı durmak geleceğimizi ve kamuyu savunmak demektir.

6- Yarışa, Rekabete, Elemeye Dayalı Merkezi Sınav Sistemi Uygulamalarına Son Verilmelidir! Sınav Ücretleri Kaldırılmalıdır! Her öğrencinin ilgi, yetenek ve becerileri doğrultusunda desteklendiği, okul türleri uygulamasına son verildiği, eşit, kapsayıcı, parasız, laik, bilimsel eğitime erişebildiği, toplumsal faydanın esas alındığı bir eğitim sistemi tüm çocukların, gençlerin en temel hakkıdır.

7- 18 Mart tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından 19 Mart’ta sabaha karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi merkezli bir operasyonla çok sayıda isim gözaltına alındı. Başlayan bu süreçte, kitlesel protestolar yaşandı ve yaşananlara dönük protestolar, toplantılar ve gösterilere en etkin ve kitlesel olarak katılan kesim bu dönemde üniversite öğrencileri oldu. Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış haklarını kullanan öğrenciler kanuna aykırı bir şekilde baskıya maruz kalmış, şiddet görmüş ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmıştır. Toplam 301 genç tutuklanmıştır. Edirne Dayanışması bileşenleri olarak yaptığımız açıklama ile tüm anne baba ve gönüllüleri bir dayanışma ağı örmeye çağırdık. Sosyal medya ve ulusal kanallar üzerinden çağrılar yaparak cezaevleri ve adliyelerin önünden yaptığımız çağrılar, kurum ziyaretleri ile meseleyi toplumsallaştırdık. Bunun sonucunda da tüm çocuklarımız zaman içinde serbest kaldı. Davası devam eden ya da barınma ve burs hakkı elinden alınmış çocuklarımız ile dayanışmamız onlar tüm haklarına kavuşuncaya kadar devam edecek.

8- Her yıl bütçe görüşmelerinde iktidar ve MEB tarafından, ‘bütçede aslan payı eğitimindir’ açıklamalarının bir aldatmaca olduğunu biliyor ve iktidarın sorunları değil algıyı yönetme çabası olarak değerlendiriyoruz. 2016 yılında yüzde 13,3 olan MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içindeki payı her yıl düşerek 2024 yılında yüzde 9.9’a geriledi. Türkiye’de 25 yıl önce, 1989-1990 eğitim öğretim yılında sadece iki ilde taşımalı eğitim vardı. Çağ atladık dediler, son 22 yılda 19 bin 708 köy okulu kapatıldı. Eğitimin temel ilkelerinden olan eğitime erişim ilkesi ortadan kaldırıldı. Taşımalı eğitim, ülkemizin bütün illerinde uygulanır hale geldi. Tasarruf gerekçesi ile sınırlama getirilen taşımalı eğitime bir an önce geri dönülmelidir. Uzun vadede ise köy okulları yeniden açılarak taşımalı eğitime son verilmelidir.

9 – 2025 eğitim-öğretim yılı sona erdi. Ancak milyonlarca çocuğumuz bu yılı karınları aç, zihinleri yorgun, umutları eksik tamamladı. OECD ülkelerinin büyük çoğunluğunda okul yemeği devlet tarafından sağlanırken, Türkiye hâlâ çocuklarını aç bırakmaya devam etmektedir. Artan ekonomik kriz, yoksulluğun derinleşmesi ve kamusal sosyal politikalardaki yetersizlikler, bu yıl da en çok çocukları ve eğitimi vurdu. Bugün Türkiye’de yüz binlerce çocuk okula kahvaltı yapmadan, öğle yemeği olmadan gidiyor. 15 yaş altındaki her iki çocuktan biri yoksulluk riski altında yaşıyor. Bu durum yalnızca bir sağlık sorunu değil; çocukların eğitim hakkının, beslenme hakkının, insanca yaşama hakkının sistematik olarak ihlal edilmesidir. 2025-2026 eğitim yılı başlamadan önce, her okulda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı okul yemeği uygulaması başlatılmalıdır.

10- AK Parti iktidarı 2002 yılından bu yana eğitimde hiç değişmeyen üç temel hat izledi: Dinselleştirme, piyasalaştırma ve işçileştirme adımları. Eğitime ayrılan bütçe de bu politikalar doğrultusunda niteliksizleştirildi. Hepimize ait olan kamu kaynaklarının devlet okulları yerine özel okullara aktarılması ortak geleceğimize ve en önemli birlik zemini oluşturacak olan kamusal eğitime zarar vermektedir. Eğitim sadece bireysel fayda sağlamaz, toplumsal faydamız ve ortak geleceğimiz için en önemli kazanç ve yatırımdır.

Edirne özelinde ise, eğitimde yaşanmakta olan sorunlar geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi çözümsüz kalmıştır. Neredeyse her mahallede bir kuran kursu açılmış ve okula devam etmesi gereken çocuklarımız bu kurslara gitmekteyken, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan okullarımızın yerlerine yenileri yapılmamıştır. Çocuklarımız her sabah servislerle okullarına taşınmaktadır. Şubat ayında yapılan imar plan değişikliği ile yeni tarikat yurtları yapılmasının önü açılmıştır. Bu konu ile ilgili birçok kurum ve duyarlı kişiler bir araya gelerek itirazlarda bulunmuş, Belediye meclis kararına itiraz dilekçeleri vermiş, basın açıklamaları yapmış ve bu kararın iptali için dava açılmıştır. Bir yıl içinde okul bahçelerinde öldürülen iki kız çocuğumuz ise okul güvenliğinin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir. Bu eğitim öğretim yılında Ekim ayı itibarıyla Edirne Belediyesi işbirliği ile Meslek Lisesi öğrencilerine öğlen yemeği verilmeye başlanmıştır.

Laik, bilimsel, kamusal ve karma eğitim mücadelesi, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Milli Eğitim Bakanlığı tüm çocuklarımızın laik, bilimsel eğitim hakkından sorumludur. MEB’e bu sorumluluğunun gereğini yapmayı hatırlatıyoruz. Tüm velilere çağrımızdır. Yalnız değilsiniz. Çocuklarınızın laik, bilimsel eğitim hakkını ihlal eden her uygulamada bizlere ulaşın. Hukuki, demokratik tüm haklarınız için yanınızda olacağız. Hiçbir veli yalnız yürümeyecek. Hiçbir çocuk yalnız büyümeyecek.”


Bir Cevap Yazın

Gözden Kaçmasın

Son Günlerde Popüler

Edirne Ticaret Borsası Side