Kırkpınar’ın kendisi için büyük önem taşıdığını belirten Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başcazgırı Emin Ger, “Kırkpınar benim kalbim” ifadelerini kullandı.
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başcazgırı Emin Ger, cazgırlık ve Kırkpınar hakkında televizyonumuza önemli açıklamalarda bulundu. Ger, cazgırların Er Meydanı’nı canlı tutmak adına çok önemli bir görev üstlendiğini belirtti.
Ger, “Bu yıl tarihi Kırkpınar’ın 664’üncüsü icra ediliyor. Bu yıl tarihi Kırkpınar’da başcazgır olarak görev yapmaktan onur ve gurur duyuyorum. Öncelikle Pandemi sürecinde ebediyete irtihal eden bu er meydanlarının güçlü sesi, cazgırların piri Pele ustama Allah’tan rahmet diliyorum. Üzerimde çok emeği var. Onların izinden gidiyoruz. Altın kemerli başcazgır, yaşayan efsane Şükrü Kayabaş’tan geçtiğimiz yıl başcazgırlık bayrağını teslim aldık. Şükrü Kayabaş da benim için çok kıymetli, çok değerli bir yerde. Kalbimin en kıymetli yerinde. Çünkü bana hem manevi babalık hem de ustalık yaptı. Bu anlamda ondan çok şeyler öğrendim. Hala daha da öğrenmeye devam ediyorum. Onun engin bilgilerinden yararlanıyorum. Her iki başcazgır ustama da sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Burada 2 gündür görev yapıyoruz. Yarın da finallerle taçlanacak. Minikten başa kadar kol bağlayan güreş tutan tüm pehlivanlarımıza Allah derman versin diyoruz. Cazgır arkadaşlarımızla birlikte görev yapıyoruz. Sabahın erken saatinde er meydanına adımını atan biziz. Deyim yerindeyse perdeyi kapatan, en son sahayı terk eden de biziz. Yani pehlivan ne kadar bu sıcağa maruz kalıyorsa, biz de 2-3 katı maruz kalıyoruz. O anlamda da sahada güçlü durmak için spor yapıyoruz. Çünkü 40-45 derece sıcak oluyor. Sporlar yapıyoruz, antrenmanlar yapıyoruz. Mücadele ediyoruz ve seyirciyi canlı tutmak için nabızları yukarı kaldırıyoruz. Bazen 12 saat seyirci burada kalıyor. O yüzden düşüşler oluyor. Onları zaman zaman deyim yerindeyse uyandırıyoruz, hareketlendiriyoruz. Aziz seyirciden pehlivanlarımıza alkış istiyoruz. Bunun yanında pehlivanların da daha iyi güreşmesi için onların bir nevi ön hazırlık aşamasını biz cazgırlar yapıyoruz. Manilerimizle, şovlarımızla, salavatlarımızla er meydanının sesi olmaya devam ediyoruz.” dedi.
Kırkpınar’ın kendisi için büyük önem taşıdığını vurgulayan Ger, “Kırkpınar benim kalbim.” dedi.
Ger, “Benim için Kırkpınar kalp gibi bir şey yani. Benim kalbim burası. Yağlı güreşin olimpiyatı benim kalbim. Yani Kırkpınar’da olmak, onur, gurur, zevk, heyecan, yaşam tarzı, çok farklı duygular içerisine giriyoruz. Yani buradaki pehlivanların vücutlarından dökülen ter, vücutlarından dökülen yağ, çayırla harmanlanıyor. Onun kokusunu almak bize değişik bir haz veriyor.” şeklinde konuştu.
Ger, Kırkpınar için yazdığı maniyi de televizyonumuz için seslendirdi.
Ger, “Kırkpınar’ı başlatan Rumeli Fatih’in Süleyman Paşa himayesinde 40 yiğit, Rumeli’den akına çıkıyorlar. Bu anlamda güzel bir mani yazdık. 2 yiğidin bitmeyen güreşin, devam eden efsanesi. Yani canlarını verdiler ama ölmediler. Bunlara güzel bir mani yazdım; 40 yiğit çıktılar Rumeli’den Akın’a. Gaza aşkına. Kırk yiğit vardılar. Ulu divana güreş tuttular. Pirler aşkına. Aslanlar gibi kükreşip güreş tutarken 40 yiğit Ali’yle Selim yenişemedi son nefeslerini verip. Düştüler şehre pınarlar fışkırdı kırk yerden. Girdiler pirler hanesine, kırklar diye anıldı her yerden. Bitmeyen güreşin, devam eden efsanesi Kırkpınar doğdu. Serhat şehri, Edirne’den.” ifadelerini kullandı.
