Girdi maliyetlerinde yaşanan artışların ardından bir litre süt fiyatının en az 19,5 lira olması gerektiğini belirten Edirne Merkez ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, Ulusal Süt Konseyi’ne ‘acil toplanma’ çağrısında bulundu.
Edirne Merkez ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, süt fiyatlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Üreticilerin en son Ocak ayında zam aldığını ve süt fiyatlarının hala 17 lira 15 kuruş olduğunu belirten Suiçmez, Ulusal Süt Konseyi’ne 3 ayda bir fiyat revizesi kararını hatırlattı.
Ulusal Süt Konseyi’ne ‘acil toplanma’ çağrısında bulunan Suiçmez, “Süt fiyatının revize dilerek 19,5-20 liraya getirilmesi gerekiyor.” dedi.
Suiçmez, “En son 1 Ocak 2025 itibariyle bir fiyat belirlendi. Bu fiyat üzerinden devam ediliyor. Baktığımızda Haziran ayındayız, senenin yarısı gitti. Bu arada Ulusal Süt Konseyi bir toplantı yaptı. Ancak sütün fiyatını revize etmedi. Ama geçen sürede girdi maliyetleri sürekli artmaya devam etti. O günden bu yana yem fiyatlarına yaklaşık 150 TL zam geldi. Diğer girdi maliyetleri de arttı ama hala Ulusal Süt Konseyi ayak sürmeye devam ediyor. Biz buradan bir kez daha seslenmek istiyoruz; Haziran ayında toplanması gerekiyordu ama Haziran ayını da götürdüler. Temmuz ayı kaçmamalı. Acilen Ulusal Süt Konseyi toplanmalı ve bu süt fiyatını revize etmedi. Bütün üreticilerin beklentisi bu yönde. Yoksa bu aile işletmelerinde gerçekten insanlar kaçıyor. Zaten fiyatlardan dolayı bir kaçış var. Tamamen nedeni bu fiyatlarla ilgili değil ama ana nedenlerinden bir tanesi fiyatlar. Ülkemizin coğrafyası, çok geniş bir coğrafya. Türkiye’deki en yüksek süt bizim bu bölgede ama bu bölgelerde bile şu andaki maliyet girdilerini hesapladığımızda kafa kafaya dahi kurtarmıyor. Onun için şu anda üretici jant üstünde gidiyor. O şekilde zorlamayla götürmeye uğraşıyor ama bu nereye kadar gider? Mutlaka Temmuz ayında bu üreticinin eline geçecek fiyatlar en azından 19,5-20 lira olması lazım. Burada sanayici bir sürü mazeretler üretiyor. Bir taraftan hem mazeret üretiyor hem de üretime devam ediyor. Yani onların çark tıkır tıkır dönüyor. Burada çarkı tıkanan bir tek üretici. Biz de diyoruz ki; bakın bizim çark tıkanık vaziyette, iki ileri bir geri devam ediyor ama bu tamamen durursa, onların şu anda yürüyen çarkları da dönmez. Bu ülkenin süt ihtiyacının, et ihtiyacının temel direği aile işletmeleri. Bunu herkes böyle bilsin. Buna göre tedbir alsın. Buna göre çalışmalar yapılsın. Destekleme modelleri buna göre getirilsin. Bakanlığımız bir taraftan bu konularda çalışıyor. Ama sadece Bakanlığın çalışmalarıyla da olmuyor. Sanayici de elini taşın altına koyacak. Bugüne kadar hep üretici koydu ama hep üreticinin koymasıyla olmaz. Biz Ulusal Süt Konseyi’nin acilen toplanmasını talep ediyoruz. Önümüzdeki hafta Ulusal Süt Konseyi’nin Balıkesir’de birkaç toplantısı olacak ama haber içeriğini okuduğumuzda toplantı süt fiyatlarıyla ilgili değil. Sadece bölgedeki paydaşlarla görüşmeler. Neyini görüşeceğiz artık? Görüştük yani burada onlar da biliyor. Ulusal Süt Konseyi’nde bir takım alakasız insanlar da var. Sütün maliyetini hesaplamasını bile bilmeyen bazı insanlar, karar alma mekanizmasında bulunuyor. Sütün gerçek maliyetini, sahadaki üretici ve sivil toplum örgütleri biliyor. Enerji maliyetleri, yem maliyetleri, işçilik maliyetleri arttı ama üreticiye ödenen fiyat Ocak ayından beri aynı. Bu konuda da hiç kimseden de çıt çıkmıyor. Edirne Süt Üreticileri Birliği olarak fiyatları biz belirlemiyoruz. Bana öyle bir yetki verseler, ben belirlesem tek tek kalem kalem açıklarım maliyeti. Bu aile işletmelerini ayakta tutacak formüller geliştirmemiz lazım. Günlük 50-60 ton süt üretimi olan çiftlikler, bu ülkenin ne hayvancılığının geleceğidir ne de sütçülüğünün. Onlar bir anda kapıya kilidi vurup çıkar. Ama bizim çıkacağımız, gideceğimiz bir yer yok. 5 ineğimiz varsa, biz bunlarla evimizi geçindiriyoruz. Bizim geçim kaynağımız bu. Bu 5’i, 10 yapmamız lazım. 5’i 3’e, 2’ye, 1’e ya da kapanana kadar uğraştığımızda bunun bir anlamı kalmaz.
Buradan bir kez daha rica ediyorum; Ulusal Süt Konseyi’nin acilen toplanması lazım. Aile işletmelerinin sesine kulak verilmeli. Market rafındaki fiyatlardan tüketici yakınıyor, onlara da hak veriyorum. Firmalar istediği gibi fiyatlarla oynayabiliyor ama maalesef Ulusal Süt Konseyi 6 ayda bir sizin fiyatınız bu diyor. Tamam dedin ama bir kere de o yemcilere, ‘biz süt fiyatını revize etmediğimiz sürece sizin fiyatınız bu’ desenize. Tamam biz 1 Ocak’taki fiyata razıyız ama girdi maliyetleri de 1 Ocak’a geri çekilsin. Hep bekledik, hep sabrettik ama artık sesimizi çıkaracağız. Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Ocak’ta aldığı kararın son paragrafında, ‘fiyatlar 3 ayda bir revize edilir’ diye madde var. 3 ay önce toplandılar, ne oldu? Fiyatlar güncellenmedi. Buyurun girdi maliyetleri de yerinde tutun. Yemciler zam yapmasın, işçilik artmasın, enerji giderleri artmasın. Bunu deme şansınız var mı? Yok.” şeklinde konuştu.